Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları

ğini basit yorumcular olan bu peygamberlerden sonra artık bilgin ya da bilgin olmak için mücadele eden, çarpışan insanların ortaya çıkarttığını ifade eder (s. 47). Muamma konusunu felsefenin ortaya çıkışında temel bir konu olarak ele alan yazar, Herakleitos’u örnek olarak vererek onun bilgeliğin...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Tamer Yıldırım
Format: Article
Language:English
Published: Sirnak University 2011-06-01
Series:Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/116840
_version_ 1797449668418863104
author Tamer Yıldırım
author_facet Tamer Yıldırım
author_sort Tamer Yıldırım
collection DOAJ
description ğini basit yorumcular olan bu peygamberlerden sonra artık bilgin ya da bilgin olmak için mücadele eden, çarpışan insanların ortaya çıkarttığını ifade eder (s. 47). Muamma konusunu felsefenin ortaya çıkışında temel bir konu olarak ele alan yazar, Herakleitos’u örnek olarak vererek onun bilgeliğinin akıl almaz Tanrısal doğayı andıran bir muammalar örgüsü ol- duğu varsayımına ulaşılabileceğini belirtir. Burada karşıtların birliği söz konusudur ve bu birlik Tanrı’nın, gizlinin ve bilgeliğin, dünyanın temel aktarımlarıdır. Böyle bir temel aşkındır. Bunlar Tanrı’nın, gizli olanın an- latımıdır (s. 56–57). Yazar, burada bir sorunu ortaya koymaktadır; “Eğer Yunan bilgeliğinin kökeni Mani’de Pythiacı kendinden geçişte, gizemli ve gizemci deneyimde bulunuyorsa, o halde, bu dinsel arka plandan soyut, akılcı bir düşünceye geçiş nasıl açıklanabilir?” Ayrıca bu bilginler çağının gelişmiş aşamasında, düzenlenmiş, söze dökülmüş bir akıl, basit olmayan bir mantık, önemli düzeyde bir kuramsal gelişme de buluruz. Yazarın de- ğerlendirmesine göre bütün bunları olanaklı kılan diyalektik olmuştur. Buradaki diyalektik modern anlamında değil, iki ya da daha çok canlı in- san arasında geçen gerçek bir tartışma ve tartışma sanatı anlamında kulla- nılmıştır. Bu bağlamda diyalektik Yunan kültürünün en dikkate değer en özgün görüngülerinden biridir (s. 61). Yazara göre Yunan tartışmasının kurtuluşunda yıkıcı bir amaç ve böyle bir amacın diyalektik tarafından gerçekleştirilmesi vardır. Yani ileri sürülen bir sav her iki yönde de ispatla- nabilir. Bu işleyişin sonuçlarının da yıkıcı olduğu da açıktır (s. 72). Yazar bu durumun özelikle Parmenides ve öğrencisi Zenon’da bulunduğunu ileri sürerek onların kısa bir değerlendirmesini yapar. Yazar, Zenon’un savlarının hala çürütülmeyi beklediğini bunun da Zenoncu logos’un aklın kuramının bir zirvesini belki de Yunan akılcılığının aşırı bir noktasını tem- sil ettiğini belirtir (s. 81). Yazar ayrıca, Parmenides ve Zenon’dan sonra bilginler çağının gerilemeye başladığını ve bu noktada diyalektiğin hem zirvesi hem de onun gerilemesinin tohumlarını atan Gorgias’ın önemli olduğunu ifade eder. Çünkü Gorgias’da çarpıcı olan her türlü dinsel arka planın yokluğudur. Bu anlamda hiçbir şeyi korumaya çalışmaması, Tan- rısal doğayı sorgulaması hatta onu insani çevreden koparması nedeniyle bir anlamda tanrıları, insanları konuşturmuş olan bilginler çağının sonunu
first_indexed 2024-03-09T14:29:21Z
format Article
id doaj.art-00cee93c0b9d4efb96bfa8f5a953b680
institution Directory Open Access Journal
issn 2146-4901
2667-6575
language English
last_indexed 2024-03-09T14:29:21Z
publishDate 2011-06-01
publisher Sirnak University
record_format Article
series Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
spelling doaj.art-00cee93c0b9d4efb96bfa8f5a953b6802023-11-28T04:48:38ZengSirnak UniversityŞırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi2146-49012667-65752011-06-01231851891747Felsefenin Doğuşu Felsefe AkımlarıTamer Yıldırımğini basit yorumcular olan bu peygamberlerden sonra artık bilgin ya da bilgin olmak için mücadele eden, çarpışan insanların ortaya çıkarttığını ifade eder (s. 47). Muamma konusunu felsefenin ortaya çıkışında temel bir konu olarak ele alan yazar, Herakleitos’u örnek olarak vererek onun bilgeliğinin akıl almaz Tanrısal doğayı andıran bir muammalar örgüsü ol- duğu varsayımına ulaşılabileceğini belirtir. Burada karşıtların birliği söz konusudur ve bu birlik Tanrı’nın, gizlinin ve bilgeliğin, dünyanın temel aktarımlarıdır. Böyle bir temel aşkındır. Bunlar Tanrı’nın, gizli olanın an- latımıdır (s. 56–57). Yazar, burada bir sorunu ortaya koymaktadır; “Eğer Yunan bilgeliğinin kökeni Mani’de Pythiacı kendinden geçişte, gizemli ve gizemci deneyimde bulunuyorsa, o halde, bu dinsel arka plandan soyut, akılcı bir düşünceye geçiş nasıl açıklanabilir?” Ayrıca bu bilginler çağının gelişmiş aşamasında, düzenlenmiş, söze dökülmüş bir akıl, basit olmayan bir mantık, önemli düzeyde bir kuramsal gelişme de buluruz. Yazarın de- ğerlendirmesine göre bütün bunları olanaklı kılan diyalektik olmuştur. Buradaki diyalektik modern anlamında değil, iki ya da daha çok canlı in- san arasında geçen gerçek bir tartışma ve tartışma sanatı anlamında kulla- nılmıştır. Bu bağlamda diyalektik Yunan kültürünün en dikkate değer en özgün görüngülerinden biridir (s. 61). Yazara göre Yunan tartışmasının kurtuluşunda yıkıcı bir amaç ve böyle bir amacın diyalektik tarafından gerçekleştirilmesi vardır. Yani ileri sürülen bir sav her iki yönde de ispatla- nabilir. Bu işleyişin sonuçlarının da yıkıcı olduğu da açıktır (s. 72). Yazar bu durumun özelikle Parmenides ve öğrencisi Zenon’da bulunduğunu ileri sürerek onların kısa bir değerlendirmesini yapar. Yazar, Zenon’un savlarının hala çürütülmeyi beklediğini bunun da Zenoncu logos’un aklın kuramının bir zirvesini belki de Yunan akılcılığının aşırı bir noktasını tem- sil ettiğini belirtir (s. 81). Yazar ayrıca, Parmenides ve Zenon’dan sonra bilginler çağının gerilemeye başladığını ve bu noktada diyalektiğin hem zirvesi hem de onun gerilemesinin tohumlarını atan Gorgias’ın önemli olduğunu ifade eder. Çünkü Gorgias’da çarpıcı olan her türlü dinsel arka planın yokluğudur. Bu anlamda hiçbir şeyi korumaya çalışmaması, Tan- rısal doğayı sorgulaması hatta onu insani çevreden koparması nedeniyle bir anlamda tanrıları, insanları konuşturmuş olan bilginler çağının sonunuhttps://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/116840
spellingShingle Tamer Yıldırım
Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
title Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
title_full Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
title_fullStr Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
title_full_unstemmed Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
title_short Felsefenin Doğuşu Felsefe Akımları
title_sort felsefenin dogusu felsefe akimlari
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/116840
work_keys_str_mv AT tameryıldırım felsefenindogusufelsefeakımları