Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi

Sevgi, Mâtürîdî ahlak anlayışının dayandığı genel karakterlerden biridir. Ahlak içerisinde iradi bir eylem ön planda yer almış olsa da aslında bu eylem sevgi temeline dayanaklık etmektedir. Mâtürîdî’nin sevgi anlayışının temelinde, varlıklara sevginin Allah tarafından verildiğinin bilinmesi gereklil...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Ruveyda Aksel
Format: Article
Language:Arabic
Published: Social Sciences University of Ankara 2023-06-01
Series:Atebe
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2775241
_version_ 1797787024989618176
author Ruveyda Aksel
author_facet Ruveyda Aksel
author_sort Ruveyda Aksel
collection DOAJ
description Sevgi, Mâtürîdî ahlak anlayışının dayandığı genel karakterlerden biridir. Ahlak içerisinde iradi bir eylem ön planda yer almış olsa da aslında bu eylem sevgi temeline dayanaklık etmektedir. Mâtürîdî’nin sevgi anlayışının temelinde, varlıklara sevginin Allah tarafından verildiğinin bilinmesi gerekliliği vardır. Çünkü insan fıtratında olan bu duygunun yani sevginin, sıradan bir yönelimin dışına çıkması ve insanı yücelten bir nitelik kazandırması bu temele dayanmaktadır. Mâtürîdî, her insanda doğuştan gelen bir güzellik eğilimi ya da güzel olana sevgi besleme gibi bir yatkınlığın olduğunu ifade etmiştir. Allah sevgisinin de insanda fıtri bir duygu olduğu düşüncesindedir. Yaratılıştan gelen bu duygu kişiyi ahlaki açıdan Rabbinin rızasını kazanma ve insanın Rabbini sevme düşüncesinden ayrı değildir. Kendisine karşı sevgi duyulan bir Allah düşüncesi kişide övülen ahlaki fiillere yönlendiren önemli bir unsur olarak görülmektedir. Bu temel sevgi anlayışının bilinmesi, kişinin kendisiyle yüceleceği bir erdeme dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Mâtürîdî’nin izahlarında genellikle fiilde sevgiyi Allah ile bağlantılı olarak ele aldığını görmekteyiz. Ayrıca sevgi erdemi (el-Fadl fi’l-Mevedde), bir fiili gerçekleştirirken Yaratan’ın memnun olması için onu severek yapmak ve sevmediği bir fiilden de sırf O memnun olmayacağı için uzaklaşmak düşüncesini içinde barındırır. Mâtürîdî’nin izahlarının genelinde Allah’tan korkma anlamında “takva” ve bu kökten türeyen kelimelerde içinde sevgiyi barındıran bir korku olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca ifrat ve tefrite düşerek ‘orta yol’dan ayrılanın durumu da ‘takva’ya uygunluktan uzaklaşmakla eşittir. Öyle ki takvaya uygun olan fiilin ifrattan, tefritten uzakta ve ortada, dengeli olması gereklidir. Ayrıca Mâtürîdî adaleti ‘orta yol’ olarak tanımlar ve bir şeyin orta yolunun adalet üzere olmasına bağlar. Bir başka açıdan buna, ‘fiillerde hikmetli davranmak’ da diyebiliriz. Zaten Mâtürîdî’ye göre ‘Hikmet’ isabet etmek demektir. Yani her şeyin yerli yerine konulmasıdır. Mâtürîdî, kalpteki sevgi duygusunun hakikatinin bilinemeyeceğini ifade ederken insandaki muhabbet duygusunun da ancak kendisinden fayda gördüğü kişiye olacağını, fayda görmediği kişiye sevgi duyamayacağını ifade eder. Mâtürîdî’ye göre insan neyin kendisi için iyi olduğunu veya neyin kötü olduğunu, hakiki amaçlarının neler olması gerektiğini belirlemeye çalışan ve erdemli bir yaşayışı nasıl gerçekleştirmesi gerektiğini anlamlandırmakla görevli olan bir varlıktır. İnsanın ahlaki yapısına baktığımızda da hangi gayeler etrafında yaşam sürmesi gerektiğini, iyi ve kötünün, ödev ve sorumlulukların belirlenmesi gibi düşüncelerin insan varlığında ahlaki temel bir amaca dayandığını ya da dayanması gerektiğini görmekteyiz. Biz de bu çalışmamızda Mâtürîdî ahlakına felsefi bir bakışla kavramsal olarak sevgiyi nasıl anlamlandırdığını ele almaya çalışacağız.
first_indexed 2024-03-13T01:17:06Z
format Article
id doaj.art-04fdc6f3dd9a444bb91300a906bde0ef
institution Directory Open Access Journal
issn 2757-5616
language Arabic
last_indexed 2024-03-13T01:17:06Z
publishDate 2023-06-01
publisher Social Sciences University of Ankara
record_format Article
series Atebe
spelling doaj.art-04fdc6f3dd9a444bb91300a906bde0ef2023-07-05T09:31:26ZaraSocial Sciences University of AnkaraAtebe2757-56162023-06-01917719010.51575/atebe.12054011802Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: SevgiRuveyda AkselSevgi, Mâtürîdî ahlak anlayışının dayandığı genel karakterlerden biridir. Ahlak içerisinde iradi bir eylem ön planda yer almış olsa da aslında bu eylem sevgi temeline dayanaklık etmektedir. Mâtürîdî’nin sevgi anlayışının temelinde, varlıklara sevginin Allah tarafından verildiğinin bilinmesi gerekliliği vardır. Çünkü insan fıtratında olan bu duygunun yani sevginin, sıradan bir yönelimin dışına çıkması ve insanı yücelten bir nitelik kazandırması bu temele dayanmaktadır. Mâtürîdî, her insanda doğuştan gelen bir güzellik eğilimi ya da güzel olana sevgi besleme gibi bir yatkınlığın olduğunu ifade etmiştir. Allah sevgisinin de insanda fıtri bir duygu olduğu düşüncesindedir. Yaratılıştan gelen bu duygu kişiyi ahlaki açıdan Rabbinin rızasını kazanma ve insanın Rabbini sevme düşüncesinden ayrı değildir. Kendisine karşı sevgi duyulan bir Allah düşüncesi kişide övülen ahlaki fiillere yönlendiren önemli bir unsur olarak görülmektedir. Bu temel sevgi anlayışının bilinmesi, kişinin kendisiyle yüceleceği bir erdeme dönüşmesine zemin hazırlamaktadır. Mâtürîdî’nin izahlarında genellikle fiilde sevgiyi Allah ile bağlantılı olarak ele aldığını görmekteyiz. Ayrıca sevgi erdemi (el-Fadl fi’l-Mevedde), bir fiili gerçekleştirirken Yaratan’ın memnun olması için onu severek yapmak ve sevmediği bir fiilden de sırf O memnun olmayacağı için uzaklaşmak düşüncesini içinde barındırır. Mâtürîdî’nin izahlarının genelinde Allah’tan korkma anlamında “takva” ve bu kökten türeyen kelimelerde içinde sevgiyi barındıran bir korku olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca ifrat ve tefrite düşerek ‘orta yol’dan ayrılanın durumu da ‘takva’ya uygunluktan uzaklaşmakla eşittir. Öyle ki takvaya uygun olan fiilin ifrattan, tefritten uzakta ve ortada, dengeli olması gereklidir. Ayrıca Mâtürîdî adaleti ‘orta yol’ olarak tanımlar ve bir şeyin orta yolunun adalet üzere olmasına bağlar. Bir başka açıdan buna, ‘fiillerde hikmetli davranmak’ da diyebiliriz. Zaten Mâtürîdî’ye göre ‘Hikmet’ isabet etmek demektir. Yani her şeyin yerli yerine konulmasıdır. Mâtürîdî, kalpteki sevgi duygusunun hakikatinin bilinemeyeceğini ifade ederken insandaki muhabbet duygusunun da ancak kendisinden fayda gördüğü kişiye olacağını, fayda görmediği kişiye sevgi duyamayacağını ifade eder. Mâtürîdî’ye göre insan neyin kendisi için iyi olduğunu veya neyin kötü olduğunu, hakiki amaçlarının neler olması gerektiğini belirlemeye çalışan ve erdemli bir yaşayışı nasıl gerçekleştirmesi gerektiğini anlamlandırmakla görevli olan bir varlıktır. İnsanın ahlaki yapısına baktığımızda da hangi gayeler etrafında yaşam sürmesi gerektiğini, iyi ve kötünün, ödev ve sorumlulukların belirlenmesi gibi düşüncelerin insan varlığında ahlaki temel bir amaca dayandığını ya da dayanması gerektiğini görmekteyiz. Biz de bu çalışmamızda Mâtürîdî ahlakına felsefi bir bakışla kavramsal olarak sevgiyi nasıl anlamlandırdığını ele almaya çalışacağız.https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2775241i̇slam felsefesimâtürîdîahlaksevgierdemhikmetislamic philosophymāturīdīmoralitylovevirtuewisdom
spellingShingle Ruveyda Aksel
Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
Atebe
i̇slam felsefesi
mâtürîdî
ahlak
sevgi
erdem
hikmet
islamic philosophy
māturīdī
morality
love
virtue
wisdom
title Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
title_full Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
title_fullStr Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
title_full_unstemmed Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
title_short Mâtürîdî Ahlakına Felsefi Bir Bakış: Sevgi
title_sort maturidi ahlakina felsefi bir bakis sevgi
topic i̇slam felsefesi
mâtürîdî
ahlak
sevgi
erdem
hikmet
islamic philosophy
māturīdī
morality
love
virtue
wisdom
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2775241
work_keys_str_mv AT ruveydaaksel maturidiahlakınafelsefibirbakıssevgi