POST-SEKÜLERİZM TARTIŞMALARI: YENİ OLAN NE?
Genel olarak 1980’lerin ikinci yarısından itibaren kamusal alanda dini canlanma olarak adlandırılabilecek örgütlenmelere ve aktörlere rastlanmaktadır. Kamusal alanın laik sınırlarının bu örgütlenmeler ve aktörler tarafından zorlandığı ve yine bu örgütlenmelerin ve aktörlerin kamusal alanda ken...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | deu |
Published: |
Trakya University
2022-06-01
|
Series: | Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2005597 |
Summary: | Genel olarak 1980’lerin ikinci yarısından itibaren kamusal alanda dini canlanma olarak
adlandırılabilecek örgütlenmelere ve aktörlere rastlanmaktadır. Kamusal alanın laik
sınırlarının bu örgütlenmeler ve aktörler tarafından zorlandığı ve yine bu örgütlenmelerin ve
aktörlerin kamusal alanda kendilerine yer bulma çabasının belirginlik kazandığı öne
sürülmektedir. Dinin geri dönüşü ya da dini uyanış olarak adlandırılan ve aslında özellikle
Batı’da bu hareketliliğin anlamlandırılamadığı bir süreç yaşanmaktadır. “Post-sekülerizm”
olarak tanımlanmaya başlayan bu süreç, dinin kamusal alanı oluşturan “çok”lardan biri olup
olamayacağı sorusuna odaklanmaktadır. Dinin, bir “müzakere alanı” olarak kamusal alanın
dili ve ruhu ile uyum sağlayıp sağlayamayacağı post-sekülerizm tartışmalarının ana
konusunu oluşturmaktadır. Başka bir ifadeyle, dinin tek bir hakikat vurgusu ile rasyonel
iletişim pratiği açısından ne tür bir meşruiyet zemini oluşturacağı sorunsalı üzerinde
durulmaktadır. Sekülerleşme kuramlarının da bu dini canlanma nedeniyle sorgulanmaya
başlandığı görülmektedir. Dinin bir daha geri dönmemek üzere modern yaşamın dışına
gönderildiği savunusunun aksi yönünde bir gelişme yaşandığı pek çok araştırmacı tarafından
dile getirilmekte ve pratiğe yansımaları incelenmektedir. Din, neden geri dönmüştür ya da
hiç gitmemiş midir yoksa sekülerliğin yeni bir evresi mi yaşanmaktadır soruları sorulmakta
ve bu soruların yanıtları aranmaktadır. Bu çalışmada da literatürdeki bu tartışmaların yanında
sekülerleşme kuramlarının neler söyledikleri ve sekülerleşme kuramlarına karşıtlık
oluşturacak bir eylemsellikten bahsedilip bahsedilemeyeceği ele alınmaktadır. Batı’daki ve
Türkiye’deki dini hareketliliklerin talepleri, görünürlükleri ve kamusalın inşasına dair
söylemleri de literatürdeki sorular ve tartışmalar eşliğinde yeniden değerlendirilmektedir. |
---|---|
ISSN: | 1305-7766 2587-2451 |