GRAVİTE VERİLERİNDEN TÜRKİYE’NİN SİSMİK HIZ DAĞILIMI VE KABUK YAPISININ ORTAYA ÇIKARTILMASI
Bu araştırmada, görünür yoğunluk süzgeci kullanılarak Türkiye için gravite görünür yoğunluk verileri hesaplanmış ve bu veri kümesinden sismik hız dağılım haritası elde edilmiştir. Hesap edilen bu iki veri kümesi yorumlanarak Conrad süreksizliğinin üç-boyutlu yapısı ortaya konmuştur. Görünür yoğunluk...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
General Directorate of Mineral Research and Exploration
2016-10-01
|
Series: | Bulletin of the Mineral Research and Exploration |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.gov.tr/bulletinofmre/issue/26489/278812?publisher=mta |
Summary: | Bu
araştırmada, görünür yoğunluk süzgeci kullanılarak Türkiye için gravite görünür
yoğunluk verileri hesaplanmış ve bu veri kümesinden sismik hız dağılım haritası
elde edilmiştir. Hesap edilen bu iki veri kümesi yorumlanarak Conrad
süreksizliğinin üç-boyutlu yapısı ortaya konmuştur. Görünür yoğunluk süzgeci gravite
verilerinden farklı derinlik seviyeleri için görünür yoğunluk hesaplanmasında
kullanılan bir süzgeçtir. Bu çalışmada, daha önceden hesaplanan Anadolu’nun
kıtasal kabuk kalınlığı dağılımı göz önünde bulundurularak, farklı derinlik
seviyeleri için yoğunluk haritaları oluşturulmuş ve bu haritalar
yorumlanmıştır. Türkiye’nin farklı seviyelerinde en düşük yoğunluk 2.23 gr/cm³,
en yüksek yoğunluk 3 gr/cm³ iken ortalama yoğunluk değeri 2.698 gr/cm³ olarak
hesaplanmıştır. Farklı kalınlıklar için sismik hız en düşük 3.20 km/sn, en
yüksek 6.83 km/sn ve Türkiye’nin Moho (Mohorovičić) süreksizliğine kadar 10 km
artan derinlikler için sismik hız ortalaması 5.66 km/sn olarak hesap
edilmiştir. Kıtasal kabuğun ilk 20 km’sinde yoğunluk 2.74 gr/cm³ ve sismik hız
5.86 km/sn ile en yüksek değerlerini almıştır. Bu zon aynı zamanda alt kabuk
ile üst kabuk arasındaki Conrad süreksizliği olup, Türkiye’deki ortalama
derinliği 16 km’dir. SİAL-SİMA arasında gelişen Conrad süreksizlik sınırının
Doğu Anadolu Yüksek Platosu’nda görülememiş olması, SİMA’nın jeolojik evrim
neticesinde yok olduğunu, mevcut kabuğun ise sadece SİAL kökenli olabileceğini
düşündürmüştür. |
---|---|
ISSN: | 0026-4563 2651-3048 |