İbn Teymiyye’de Selef ve Selefiyye Kavramları
Mahiyeti, ortaya çıkışı, ilk olarak nasıl ve hangi anlamlar çerçevesinde kullanıldığı gibi hususlarda yoğun tartışmaların yaşandığı Selefîlik, son birkaç asrın en fazla gündeme gelen konularındandır. Selefîlik ile ilgili tartışmalar bazen bu kavramın bir zihniyete mi yoksa mezhebe mi karşılık geldiğ...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Cumhuriyet University
2019-06-01
|
Series: | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/540686?publisher=cumhuriyet |
Summary: | Mahiyeti, ortaya çıkışı, ilk olarak nasıl ve hangi anlamlar çerçevesinde
kullanıldığı gibi hususlarda yoğun tartışmaların yaşandığı Selefîlik, son
birkaç asrın en fazla gündeme gelen konularındandır. Selefîlik ile ilgili
tartışmalar bazen bu kavramın bir zihniyete mi yoksa mezhebe mi karşılık
geldiği ile ilgili olarak yaşanırken bazen de bu olgu, İslam düşünce tarihinde
yer edinmiş birtakım önemli isimlerle ilişkili olarak gündeme getirilmektedir.
Bu kavramla adı en sık anılan isim olarak ise karşımıza İbn Teymiyye (ö.
728/1328) çıkmaktadır. Bu nedenle makalemizde Selefîliğin teorisyeni ve en
güçlü temsilcisi olarak görülen İbn Teymiyye’nin eserlerinde
Selefîlik/Selefiyye kavramının nasıl ve hangi anlamlara karşılık gelecek
şekilde kullanıldığı mercek altına alınmıştır. Bu kullanımdan hareketle
Selefîlik kavramı analiz edilirken konu ile yakından ilgili aynı zamanda İbn
Teymiyye’nin kavram setinin en önemli yapıtaşlarından biri olan selef kavramı da tartışmaya dâhil
edilerek konunun etraflı bir biçimde ele alınması sağlanmıştır. İbn
Teymiyye’nin selef ve Selefiyye kavramlarını kullanım şekline bakıldığında
karşımıza çıkan ilk husus, Selefiyye kavramına nispetle selef kavramının çok
daha fazla kullanılmış olmasıdır. Böylece İbn Teymiyye düşüncesinde selef kavramı,
gelenekteki kullanımına da uygun bir biçimde ilk asırlarda yaşamış İslam
toplumunu ve bu toplumun ortaya koyduğu din anlayışını ifade etmektedir.
Çoğunlukla terkip halinde yer verilen Selefiyye kavramının ise İbn Teymiyye
döneminde varlık kazanmış sınırları belirli bir ekol veya yapıdan ziyade bir
zihniyeti ve düşünme biçimini yansıtır bir biçimde kullanıldığı görülmektedir.
Özet: Mezhepler, din anlayışlarındaki
farklılaşmaların kurumsallaşmasıyla ortaya çıkan beşer ürünü yapılardır. Farklı
din anlayışlarının sistematik teoloji ve fıkıh üretmesi, kendi edebiyatını
oluşturması, yayılma göstermesi ve diğer düşünce sistemlerinden ayrışması,
mezhep adı verilen yapıların ortaya çıkış sürecinin en önemli dönüm
noktalarıdır. Mezheplerin oluşum sürecini belirleyen en önemli değişkenlerden
biri de mezhebin üzerine oturduğu zihniyettir. Bilinmektedir ki mezhepler,
örtük referans sistemi olan zihniyetlerin görünür hale gelmesiyle varlık
alanına çıkmaktadır. Dolayısıyla her mezhebin dayandığı bir zihniyet vardır ancak
her zihniyet mezhep olma noktasına gelememiştir. Bazı zihniyetler, farklı
mezheplere değişik tonlarda etkide bulunmuş olmakla birlikte bazıları sadece
bir mezheple anılma gibi bir durumla karşı karşıya kalmıştır.
Aslında bir zihniyet olan ama mezhep olup olmadığı ile ilgili önemli
tartışmalara konu edinmiş düşünme biçimlerinden biri de Selefîliktir. Her ne
kadar daha eskilere gidildiğinde literatürde “es-selefiyye” şeklinde bir
kullanıma rastlansa da bir tür din anlayışı ya da zihniyet olarak Selefîliğin
kendi varlığını hissettirmesi, XVIII. ve XIX. yüzyıllarda gerçekleşmiştir. Yine
bu dönemlerden itibaren Selefîliğin tanımlanmasına dair tartışmaların baş
gösterdiği bilinmektedir. XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise
Selefîlik, gerek İslam dünyasının gerekse Batı’nın gündeminde yoğun bir biçimde
yer almaya başlamıştır. Bu durum, Selefîliğin tanımlanması çabalarını doğal
olarak beraberinde getirmiştir. Böylece Selefîlik, mezhep, ideoloji, din
anlayışı ve zihniyet gibi yapılarla ilişkilendirilerek tanımlanma denemelerine
tabi tutulmuştur. Bu doğrultuda Selefîliğin Ehl-i Sünnet, Ehl-i Hadis,
Hanbelîlik ve Vehhabilik gibi yapılarla dirsek teması kurularak ya da doğrudan
bu yapılardan birine indirgenerek tanımlanmaya çalışıldığı da görülmektedir.
Böylece Selefîlilk bazen İslam düşünce tarihinin ilk devirlerine kadar geri
götürülmekte bazen de Ehl-i Sünnet gibi birçok siyasî-itikadî ve fıkhî yapıyı
bünyesinde barındıran çok katmanlı yapılarla özdeşleştirilmektedir.
Selefîliğin tanımlanması çabaları doğrultusunda ayrıca klasik İslam
düşüncesinde söz sahibi olmuş ya da modern dönemlerde adından söz ettirmiş
birçok ismin gündeme getirildiği görülmektedir. Ahmed b. Hanbel, İbn Teymiyye,
İbn Kayyım el-Cevziyye gibi isimlere ek olarak
Emîr es-San’ânî, Muhammed b. Abdilvehhâb, Muhammed eş-Şevkânî, Şeyh
Abdülazîz b. Bâz ve Muhammed Nâsıruddîn el-Elbânî gibi isimler, bu süreçte sık
bir biçimde anılmaktadır. Bu isimler arasında İbn Teymiyye’nin özel bir yerinin
olduğunu hemen belirtmek gerekir. Zira İbn Teymiyye gerek İslam düşünce tarihi
gerekse Ehl-i Hadis-Hanbelî gelenek açısından önemli bir figür olarak yer
edinmiş ve birçok konu bağlamında adından söz ettirmiştir. Hanbelî din
anlayışının teorisyeni, Yeni Hanbelîliğin kurucusu gibi misyonlar yüklenen İbn
Teymiyye’nin Selefîliğin de kurucu figürü ve en önemli temsilcisi olduğu iddia
edilmektedir. Modern dönemlerde Selefîlik ile ilgili fikir beyan edenlerin çok
büyük bir kısmı, İbn Teymiyye’yi Selefîliğin merkezine yerleştirmekte ve bu
zihniyetin kurucu ismi olarak takdim etmektedirler. Durum bu minval üzere
olmakla birlikte Selefîlik adı verilen zihniyetle İbn Teymiyye’nin düşünce
dünyası ve din anlayışı arasında ne tür bir ilişki olduğu sorunu, akademik
çalışmalara konu edinilmemektedir. Halbuki son derece velüd bir müellif olan
İbn Teymiyye’nin eserleri bu bakış açısıyla analiz edilmeli ve İbn
Teymiyye-Selefîlik ilişkisine dair söylenecek olan her türlü söz, bu çabanın
ardına bırakılmalıdır.
Bu amaçla oluşturulan çalışmamız, İbn Teymiyye’nin eserlerinde selefiyye
kavramının geçip geçmediği, geçmişse hangi anlamda ve nasıl kullanıldığı bir de
selefiyyeye yüklenen anlamın günümüz Selefîliği ile ne derece örtüştüğü gibi
tartışma konularını aydınlatmak üzere kurgulanmıştır. İbn Teymiyye’nin
eserlerinde selefiyye şeklinde geçen kavramın anlaşılması, bu kavramın
türetilmiş olduğu selef kelimesinin İbn Teymiyye tarafından nasıl
kullanıldığının aydınlatılmasına bağlıdır. Zira İbn Teymiyye’nin eserleri
tarandığında görülecektir ki o, selefiyye kelimesine oranla selef kelimesini
çok daha fazla kullanmıştır. Hatta İbn Teymiyye’nin nadiren de olsa yer verdiği
selefiyye kelimesi, bazı yerlerde selef kelimesinin anlam alanına göndermede
bulunur bir biçimde konumlandırılmıştır. İbn Teymiyye’nin eserlerinde çokça yer
verdiği selef kelimesini kullanım biçimine bakıldığında ilk olarak karşımıza
İslam düşünce tarihinin ilk dönemlerinde yaşamış nesiller ve bu nesillerin
ortaya koymuş olduğu din anlayışı çıkmaktadır. İslam düşünce tarihinde yer
edinmiş diğer isimlerin de selef nesli ve bu neslin din anlayışı ile ilgili
olarak benzer kanaatlere sahip oldukları görülmektedir. Yani genel kanaate göre
de selef denilince özellikle ilk üç asır akla gelmiştir. Bununla birlikte İbn
Teymiyye’nin hem selef neslini dönemlendirme hem de bu neslin din anlayışını
tanımlama adına bazı girişimlerde bulunduğu görülmektedir. Buna rağmen İbn
Teymiyye, bu konuda net bir tablo ortaya koyamamış ve özellikle de kimlerin
selef nesline dahil olduğu yönündeki tespitlerinde zaman zaman çelişkiye
düşmüştür. Yine de o çoğu zaman genellemelerde bulunarak selef kelimesinin
anlam alanını ilk nesillerle sınırlı tutma yönünde bir tavır benimsemiştir. İbn
Teymiyye’nin selef kelimesinin anlam alanının üzerine konumlandırdığı selefiyye
kelimesi ise selef kelimesine oranla çok az kullanılmakta ve daha çok terkip
halinde yer verilmektedir. Bu durum da İbn Teymiyye’nin selefi düşüncesini
etkileyen temel faktörün sistemli bir yapı halindeki selefiyye değil de selef
olgusu olduğuna işaret etmektedir. Bu tespitler, Selefîliğin bir mezhep olduğu
ya da İbn Teymiyye zamanında temsil imkânı bulduğu gibi iddiaların da yeniden
gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. |
---|---|
ISSN: | 2528-9861 2528-987X |