Summary: | 19. Yüzyıl’da Avrupa teknik, teknolojik ve
ekonomik alanlarda gösterdiği hızlı ilerleme ve Endüstri Devrimi’nin etkisiyle
dünyanın lideri konumuna gelmiştir. Batı ülkelerinin Endüstri Devrimi ile ortaya
çıkan hammadde ve iş gücü gereksinimi ise sömürge ülkelerden sağlanmıştır.
İkinci Dünya Savaşı sonucunda dünyadaki güç dengelerinin değişmesi Avrupa
ülkelerinin güç kaybetmelerine neden olmuş, sömürgeleştirdikleri ülkeleri
ellerinde tutamaz hale gelmişlerdir.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada ortaya
çıkan iki süper güç ABD ve SSCB kendi sistemlerinin dünyaya egemen olması için
çabalamışlardır. Bu tablonun dışında kalan ve henüz gelişme aşamasında olan
ülkeler Üçüncü Dünya Ülkeleri olarak adlandırılmışlardır. ABD ve SSCB’nin
önerdiği kodlar dışında yeni ve farklı bir yaklaşım geliştirmeye çalışan Üçüncü
Dünya Ülkeleri, siyaset zeminindeki gelişmelere paralel olarak sanatsal anlamda
da faaliyetler göstermişlerdir.
Bu çalışmada, İkinci Dünya Savaşı sonrasında
dekolonizasyon süreci ile birlikte bağımsızlığını kazanan Üçüncü Dünya
Ülkeleri’nin geliştirdikleri sinema dili, yönetmenliğini Ousmane Sembene’nin
yaptığı Xala filmi özelinde ele alınmıştır. Xala’nın Birinci, İkinci ve Üçüncü
sinema bağlamındaki yerini saptamayı amaçlayan bu çalışmada nitel metin
çözümlemelerinden biri olan tarihsel film eleştirisi kullanılmıştır. Xala’nın, İkinci sinemanın olanaklarının bir kısmını
kullanarak, Üçüncü sinema anlatısı olmaya aday bir film olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
|