Ortadoğu'da Çatışma Çözümü: Mezhepsel Yakınlaşma
Ortadoğu çatışmaları on altı on yedi başlık altında kategorize edilebilmekle birlikte özellikle son yirmi yıldaki tüm sorunların ana-kökü mezhepsel sorunlara bağlanmaktadır. Bölgedeki günlük yaşamda din, bölge halkları arasındaki hala en önemli faktör, din adamları da bölgede uygulanan politikaları...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Sakarya University
2016-12-01
|
Series: | Türkiye Ortadoğu Çalışmaları Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/231834 |
Summary: | Ortadoğu çatışmaları on altı on yedi başlık
altında kategorize edilebilmekle birlikte özellikle son yirmi yıldaki tüm sorunların
ana-kökü mezhepsel sorunlara bağlanmaktadır. Bölgedeki günlük yaşamda din,
bölge halkları arasındaki hala en önemli faktör, din adamları da bölgede
uygulanan politikaları meşrulaştır(ma)ma konusunda en önemli aktörler olarak
öne çıkmaktadır. İşte bu çerçevede özellikle rijit alimler, bölgedeki mezhepsel
sorunların ana sorumluları olmaktadır; çünkü onların, provokatif, rijit ve sert
fetvaları bölgede savaşan hükümet ve paramiliter grupların çatışmacı
politikalarına izin vermekte ve/veya meşruiyet sağlamaktadır. Bu çalışmada
bölgedeki sorunları çözmek için çatışma çözümü teorisinin pratiğe uygulanmasına
çalışılmış ve en etkin yöntemlerden biri kullanılmıştır: Sorunun kökünü
oluşturan özden (core) yani rijit ulema fetvalarından başlayarak yedi adımlı bir
yumuşama (de-escalation) önerisi. İlk olarak Ortadoğu'daki Şii, Sünni (hatta
İbadi) alimler biraya gelerek ortak yapıcı fetvalar vermelidir. Bu sırada
kurulacak olan "Ortadoğu Alimler Birliği" orta vadeli dönemde
Ortadoğu'nun barış ortamının sağlanması ve Ortadoğu'nun yeniden yükselmesinin
en önemli katalizörü olacaktır. Diğer adımlar sırasıyla, bu fetvaların
bölgedeki çatışan halklar arasında kısa ve orta vadede barış ve toleransın
yayılması, ortak yaşamın gelişmesi, halklardan hükümetlere barış politikaları
taleplerinin yansıması, hükümetlerin barışçıl politika ve kanunlar ile
transformasyonu, bu politikaların hem iç, hem de uluslararası ortama pozitif
klasik ve kamu diplomasisi olarak yansıması, devletler ve bölge halkları
arasında (ve hatta STK'lar arasında) barışın yayılması, sivil ve devletler
arası yapıcı projelerin geliştirilmesi şeklinde devam etmektedir. İlk olarak
mezhep sorununu başarılı ve barışçıl bir şeklide çözen devlet, diğer bölge
devletlerine önce örnek sonra da "Avrupa'nın Almanyası"nda olduğu
gibi bölgenin doğal lideri olacaktır. Eğer bu projeler tutarsa uzun vadede
kurulacak olan "Ortadoğu
Birliği" bölgenin kaderini ekonomik, sosyal ve politik açıdan yeniden
şekillendirecek olan yeni aktör olacaktır. |
---|---|
ISSN: | 2147-7523 2630-5631 |