Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi
Tekke ve tarîkatlar, Osmanlı toplum hayatının önemli unsurları arasında olup, şehir merkezlerinden kasaba, köylere kadar hemen her tarafa yayılmıştır. Her yaştan, her kesimden insana hitap etmesiyle tekkeler, dönemin yaygın eğitim kurumları olarak hizmet vermiştir. Eğitimin yanı sıra bu yapılar, Osm...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Cumhuriyet University
2019-06-01
|
Series: | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/540934?publisher=cumhuriyet |
_version_ | 1797328966293389312 |
---|---|
author | Nuran Çetin |
author_facet | Nuran Çetin |
author_sort | Nuran Çetin |
collection | DOAJ |
description | Tekke ve tarîkatlar, Osmanlı toplum hayatının önemli unsurları arasında
olup, şehir merkezlerinden kasaba, köylere kadar hemen her tarafa yayılmıştır.
Her yaştan, her kesimden insana hitap etmesiyle tekkeler, dönemin yaygın eğitim
kurumları olarak hizmet vermiştir. Eğitimin yanı sıra bu yapılar, Osmanlı
Devleti’nin siyâsî, iktisâdî, ictimâî, askerî hayatında önemli rolü olmuştur.
Genelde İslâmî ilmin, özelde tasavvufî düşüncenin gelişmesi ve yayılmasında
ârifler kadar âlimler de katkıda bulunmuştur. Nitekim tasavvuf tarihinde
şeyhülislâm, kadı, âlim ve müderrisler tarafından kurulan ya da desteklenen çok
sayıda tekkenin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de ilmiye sınıfına mensup
Mehmed Vusûlî Efendi (ö. 998/1590) tarafından 16. asırda kurulan Molla Çelebi
Tekkesi’dir. 1925 yılına kadar varlığını sürdüren tekke hakkında, bugüne kadar
detaylı bir araştırma yapılmamıştır. Dolayısıyla bu makale, söz konusu dergâhı
arşiv kaynakları ışığında ele alan ilk çalışma olacaktır. Tasavvuf kültür
tarihimizin seyrine ışık tutabilmek amacıyla kaleme alınan bu makalede,
tekkenin bânisi Mehmed Vusûlî Efendi başta olmak üzere öne çıkan isimleri,
şeyhleri ve fizikî durumuna yer verilecektir.Özet: Tekke, mektep, medrese ve mescid gibi ilim
ahlâk mâneviyât merkezlerine sahip ülkemiz, zengin tarihi kültürel hazineyi
içinde barındırmaktadır. Bilindiği üzere bahsedilen kurumların Osmanlı toplum
hayatında önemli yeri olmuştur. Geleneğimizde zâhir bâtın ayrımı olmadığı için
tekke ve medreselere ilim irfan yuvaları olarak bakılmış, o günün koşullarında
ihtiyaç neyi gerektiriyorsa o kurum desteklenmiştir. Bu anlamda padişahlar,
âlimler, kadılar mânâ ilimlerinin tahsil edildiği mekânlar olan tekkelere önem
vermişler, bu yapıların inşasında katkıda bulunmuşlardır. Bunlardan biri de
Osmanlı edib, şâir ve âlimi Mehmed Vusûlî Efendi (ö. 998/1590) tarafından
Eyüpsultan’ın merkezinde kurulan 1925 yılına kadar varlığını sürdüren Molla
Çelebi Tekkesi’dir. Molla Çelebi Tekkesi, konum itibariyle Eyüpsultan’ın merkezinde
Debbâğhane/ Tabakhane mevkiinde yer almaktadır. Süleyman Çelebi’nin ifadesiyle
debbâğhanelerde âhiler gibi yiğit kimseler çalışmaktadır. Dolayısıyla Molla
Çelebi Tekkesi’nin mürid ve muhibleri arasında debbâğların yer aldığını
söylemek mümkündür.Molla Çelebi Tekkesi, Osmanlı’da ilmiye sınıfına mensup Mehmed Vusûlî
Efendi tarafından inşâ edilmiştir. Muhtelif medreselerde müderris olarak görev
yapan Mehmed Vusûlî Efendi bir süre sonra Konya, Kütahya ve İstanbul gibi
illerde kadılık vazifesini icrâ etmiştir. Mehmed Vusûlî Efendi, medrese kökenli
olması hasebiyle “Molla”, ilmiye
sınıfından olması hasebiyle de “Çelebi” unvanı ile anılmıştır. Dolayısıyla
bahse konu olan tekke, onun adına izafeten Molla Çelebi Tekkesi adıyla
tanınmıştır. Kaynaklarda Mehmed Vusûlî Efendi’nin dindar, bilgili ve mütevazı
kişiliğinden bahsedilmektedir. Bu anlamda ulemâdan bir zâtın tekke inşâ
ettirmesi, Osmanlı’da tekke medrese birlikteliğinin göstergesi olması açısından
önemlidir. Mehmed Vusûlî Efendi, ilmî kişiliğinin yanı sıra hem nazım hem de
nesir türünde eserler kaleme alan, yaptığı çevirilerle bazı telifleri Türkçeye
kazandıran önemli bir şahsiyettir. Mehmed Vusûlî Efendi ayrıca bahse konu olan
tekke dışında İstanbul’da muhtelif yerlerde cami, hamam gibi yapılar tesis
etmiş ve hayır işleriyle de ilgilenmiş bir kişidir. Cemaleddin Server
Revnakoğlu, onun Fındıklı’da câmi inşâ etmesi hasebiyle kendisine “Fındıklı
Çelebi” lakabı verildiğini ifade eder.Mehmed Vusûlî Efendi, 16. yüzyıl divân edebiyatının hanım şairlerinden
Âişe Hubbî Hâtûn’un (ö. 997/1589) damadıdır. Âişe Hubbî Hâtûn ise Kânûnî Sultan
Süleyman’nın sütkardeşi Beşiktaşlı Yahyâ Efendi’nin torunudur. Âişe Hubbî Hâtûn
aynı zamanda Akşemseddin’in torunlarından Şemsî Çelebi’nin hanımıdır. Bu
anlamda Âişe Hubbî Hâtûn, II. Selim döneminde sarayda hizmeti olan bir kişidir.
Kaynakların verdiği bilgiye göre saray eşrâfından olan Âişe Hubbî Hâtûn’un
vesilesiyle, Molla Çelebi, İstanbul kadılığına kadar yükselmiştir. Bu sebeple
Mehmed Vusûlî Efendi “Hubbâ/Hubbî Mollası” adıyla tanınmıştır. Molla Çelebi Tekkesi ile ilgili araştırmamızda öne çıkan hanım
şairlerimizden bir diğeri de Şerife Zübeyde Fitnat Hanım (ö. 1194/1780)’dır.
Kaynaklarda Fitnat Hanım’ın kabrinin Molla Çelebi Tekkesi’nde olup olmadığı
konusu bazı yazarlar tarafından tartışılmıştır.
Herhangi bir kitabe bulunmadığı için Mehmed Vusûlî Efendi’nin türbesi,
Fitnat Hanım’a ait zannedilmiştir. Hatta bir dönem İstanbul Türbeler ve Müzeler
Müdürlüğü tarafından söz konusu yapının Fitnat Hanım’a ait olduğu yönünde
kapıya levha asılmıştır. Fakat Fitnat Hanım’ın kabrinin, Molla Çelebi Tekkesi
hazîresinde olmadığı Bilgin Turnalı tarafından “Şâir Fitnat Hanım’ın Mezarı”
adlı makalesiyle ortaya konulmuştur. Molla Çelebi Tekkesi’ne dair ulaşabildiğimiz arşiv kaynakları genelde 18.
yüzyıl ve sonrasına aittir. Dolayısıyla söz konusu tekkenin kuruluş yıllarına
dair malumat tam olarak tespit edilememiştir. Bununla birlikte bazı arşiv
kaynaklarında Molla Çelebi Tekkesi’nin birtakım gelirlerinden bahsedilmiştir.
Meselâ ilgili tekkeye, Muharremiye etkinlikleri çerçevesinde ödeme yapıldığı
bilgisi arşiv kaynaklarında yer almaktadır. Bilindiği üzere Hicri takvimin başı
olan Muharrem ayında Osmanlı sarayında törenler yapılmış, Sultan tarafından
yeni yıl münasebetiyle İstanbul ve çevresinde bulunan birtakım kişi ve kurumlara
“Muharremiyye” adıyla para dağıtılmıştır. Molla Çelebi Tekkesi’nde Mahmud Efendi ve Nureddin Efendi gibi bazı öne
çıkan şeyhler olmuştur. Mesela, Mahmud Efendi’nin çok fazla etkisi olduğu için
söz konusu tekke, bir dönem onun adıyla anılmıştır. Mezkûr tekkede öne çıkan
şeyhlerden biri de Nureddin Efendi’dir. Nitekim adı geçen şahıs, tarîkat
faaliyetlerinin yanı sıra dergâhın bakım ve onarım işleriyle yakından
ilgilenmiş bu konuda Evkâf-ı Hümâyûn’a pek çok defa başvuruda bulunmuştur.
Tekkenin sondan bir önceki şeyhi Mehmed Eşref Sabrî Efendi’nin ise Hâkî Baba
Dergâhı şeyhi Saadeddin Ceylân başta olmak üzere pek çok tarîkat ehli
şahsiyetin yetişmesinde katkısı olmuştur. Molla Çelebi Tekkesi’nin son şeyhi
ise Mehmed Eşref Sabrî Efendi’nin damadı olan Hafız Hüseyin Kâmil Efendi’dir.Molla Çelebi Tekkesi’nin fizikî durumuna bakıldığında, söz konusu yapının
bazı dönemlerde zamanla aşındığı için harap olduğu, bundan dolayı onarım
geçirdiği anlaşılmaktadır. Kādiriyye tarîkatına mensup olan Molla Çelebi
Tekkesi’nin, son döneme kadar varlığını koruduğu; fakat 1925 yılında tekkelerin
kapatılmasının ardından hızla yok olduğu görülmektedir. Bugün tekkeden geriye,
dergâhın mensuplarının gömülü olduğu hazire ile Mehmed Vusûlî Efendi ve Âişe
Hubbî Hâtûn’a ait iki türbe kalmıştır.
Bilindiği üzere Osmanlı toplumunun dîni, ilmî, ictimâî ve iktisâdî
hayatında dergâhların önemli bir yeri bulunmaktadır. Osmanlı tasavvuf kültürünü
incelemek amacıyla ele alınan bu makalede, Molla Çelebi Tekkesi’nin tarihi
seyri, bânisi, şeyhleri, fizikî konumu gibi hususlara ulaşılabilen arşiv
kaynakları doğrultusunda yer verilmiştir. |
first_indexed | 2024-03-08T06:59:32Z |
format | Article |
id | doaj.art-1fe2a2a9e863495fa12d6303116d22e9 |
institution | Directory Open Access Journal |
issn | 2528-9861 2528-987X |
language | English |
last_indexed | 2024-03-08T06:59:32Z |
publishDate | 2019-06-01 |
publisher | Cumhuriyet University |
record_format | Article |
series | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
spelling | doaj.art-1fe2a2a9e863495fa12d6303116d22e92024-02-03T06:11:49ZengCumhuriyet UniversityCumhuriyet İlahiyat Dergisi2528-98612528-987X2019-06-0123149751910.18505/cuid.5409342Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi TekkesiNuran Çetin0ZONGULDAK BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİTekke ve tarîkatlar, Osmanlı toplum hayatının önemli unsurları arasında olup, şehir merkezlerinden kasaba, köylere kadar hemen her tarafa yayılmıştır. Her yaştan, her kesimden insana hitap etmesiyle tekkeler, dönemin yaygın eğitim kurumları olarak hizmet vermiştir. Eğitimin yanı sıra bu yapılar, Osmanlı Devleti’nin siyâsî, iktisâdî, ictimâî, askerî hayatında önemli rolü olmuştur. Genelde İslâmî ilmin, özelde tasavvufî düşüncenin gelişmesi ve yayılmasında ârifler kadar âlimler de katkıda bulunmuştur. Nitekim tasavvuf tarihinde şeyhülislâm, kadı, âlim ve müderrisler tarafından kurulan ya da desteklenen çok sayıda tekkenin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de ilmiye sınıfına mensup Mehmed Vusûlî Efendi (ö. 998/1590) tarafından 16. asırda kurulan Molla Çelebi Tekkesi’dir. 1925 yılına kadar varlığını sürdüren tekke hakkında, bugüne kadar detaylı bir araştırma yapılmamıştır. Dolayısıyla bu makale, söz konusu dergâhı arşiv kaynakları ışığında ele alan ilk çalışma olacaktır. Tasavvuf kültür tarihimizin seyrine ışık tutabilmek amacıyla kaleme alınan bu makalede, tekkenin bânisi Mehmed Vusûlî Efendi başta olmak üzere öne çıkan isimleri, şeyhleri ve fizikî durumuna yer verilecektir.Özet: Tekke, mektep, medrese ve mescid gibi ilim ahlâk mâneviyât merkezlerine sahip ülkemiz, zengin tarihi kültürel hazineyi içinde barındırmaktadır. Bilindiği üzere bahsedilen kurumların Osmanlı toplum hayatında önemli yeri olmuştur. Geleneğimizde zâhir bâtın ayrımı olmadığı için tekke ve medreselere ilim irfan yuvaları olarak bakılmış, o günün koşullarında ihtiyaç neyi gerektiriyorsa o kurum desteklenmiştir. Bu anlamda padişahlar, âlimler, kadılar mânâ ilimlerinin tahsil edildiği mekânlar olan tekkelere önem vermişler, bu yapıların inşasında katkıda bulunmuşlardır. Bunlardan biri de Osmanlı edib, şâir ve âlimi Mehmed Vusûlî Efendi (ö. 998/1590) tarafından Eyüpsultan’ın merkezinde kurulan 1925 yılına kadar varlığını sürdüren Molla Çelebi Tekkesi’dir. Molla Çelebi Tekkesi, konum itibariyle Eyüpsultan’ın merkezinde Debbâğhane/ Tabakhane mevkiinde yer almaktadır. Süleyman Çelebi’nin ifadesiyle debbâğhanelerde âhiler gibi yiğit kimseler çalışmaktadır. Dolayısıyla Molla Çelebi Tekkesi’nin mürid ve muhibleri arasında debbâğların yer aldığını söylemek mümkündür.Molla Çelebi Tekkesi, Osmanlı’da ilmiye sınıfına mensup Mehmed Vusûlî Efendi tarafından inşâ edilmiştir. Muhtelif medreselerde müderris olarak görev yapan Mehmed Vusûlî Efendi bir süre sonra Konya, Kütahya ve İstanbul gibi illerde kadılık vazifesini icrâ etmiştir. Mehmed Vusûlî Efendi, medrese kökenli olması hasebiyle “Molla”, ilmiye sınıfından olması hasebiyle de “Çelebi” unvanı ile anılmıştır. Dolayısıyla bahse konu olan tekke, onun adına izafeten Molla Çelebi Tekkesi adıyla tanınmıştır. Kaynaklarda Mehmed Vusûlî Efendi’nin dindar, bilgili ve mütevazı kişiliğinden bahsedilmektedir. Bu anlamda ulemâdan bir zâtın tekke inşâ ettirmesi, Osmanlı’da tekke medrese birlikteliğinin göstergesi olması açısından önemlidir. Mehmed Vusûlî Efendi, ilmî kişiliğinin yanı sıra hem nazım hem de nesir türünde eserler kaleme alan, yaptığı çevirilerle bazı telifleri Türkçeye kazandıran önemli bir şahsiyettir. Mehmed Vusûlî Efendi ayrıca bahse konu olan tekke dışında İstanbul’da muhtelif yerlerde cami, hamam gibi yapılar tesis etmiş ve hayır işleriyle de ilgilenmiş bir kişidir. Cemaleddin Server Revnakoğlu, onun Fındıklı’da câmi inşâ etmesi hasebiyle kendisine “Fındıklı Çelebi” lakabı verildiğini ifade eder.Mehmed Vusûlî Efendi, 16. yüzyıl divân edebiyatının hanım şairlerinden Âişe Hubbî Hâtûn’un (ö. 997/1589) damadıdır. Âişe Hubbî Hâtûn ise Kânûnî Sultan Süleyman’nın sütkardeşi Beşiktaşlı Yahyâ Efendi’nin torunudur. Âişe Hubbî Hâtûn aynı zamanda Akşemseddin’in torunlarından Şemsî Çelebi’nin hanımıdır. Bu anlamda Âişe Hubbî Hâtûn, II. Selim döneminde sarayda hizmeti olan bir kişidir. Kaynakların verdiği bilgiye göre saray eşrâfından olan Âişe Hubbî Hâtûn’un vesilesiyle, Molla Çelebi, İstanbul kadılığına kadar yükselmiştir. Bu sebeple Mehmed Vusûlî Efendi “Hubbâ/Hubbî Mollası” adıyla tanınmıştır. Molla Çelebi Tekkesi ile ilgili araştırmamızda öne çıkan hanım şairlerimizden bir diğeri de Şerife Zübeyde Fitnat Hanım (ö. 1194/1780)’dır. Kaynaklarda Fitnat Hanım’ın kabrinin Molla Çelebi Tekkesi’nde olup olmadığı konusu bazı yazarlar tarafından tartışılmıştır. Herhangi bir kitabe bulunmadığı için Mehmed Vusûlî Efendi’nin türbesi, Fitnat Hanım’a ait zannedilmiştir. Hatta bir dönem İstanbul Türbeler ve Müzeler Müdürlüğü tarafından söz konusu yapının Fitnat Hanım’a ait olduğu yönünde kapıya levha asılmıştır. Fakat Fitnat Hanım’ın kabrinin, Molla Çelebi Tekkesi hazîresinde olmadığı Bilgin Turnalı tarafından “Şâir Fitnat Hanım’ın Mezarı” adlı makalesiyle ortaya konulmuştur. Molla Çelebi Tekkesi’ne dair ulaşabildiğimiz arşiv kaynakları genelde 18. yüzyıl ve sonrasına aittir. Dolayısıyla söz konusu tekkenin kuruluş yıllarına dair malumat tam olarak tespit edilememiştir. Bununla birlikte bazı arşiv kaynaklarında Molla Çelebi Tekkesi’nin birtakım gelirlerinden bahsedilmiştir. Meselâ ilgili tekkeye, Muharremiye etkinlikleri çerçevesinde ödeme yapıldığı bilgisi arşiv kaynaklarında yer almaktadır. Bilindiği üzere Hicri takvimin başı olan Muharrem ayında Osmanlı sarayında törenler yapılmış, Sultan tarafından yeni yıl münasebetiyle İstanbul ve çevresinde bulunan birtakım kişi ve kurumlara “Muharremiyye” adıyla para dağıtılmıştır. Molla Çelebi Tekkesi’nde Mahmud Efendi ve Nureddin Efendi gibi bazı öne çıkan şeyhler olmuştur. Mesela, Mahmud Efendi’nin çok fazla etkisi olduğu için söz konusu tekke, bir dönem onun adıyla anılmıştır. Mezkûr tekkede öne çıkan şeyhlerden biri de Nureddin Efendi’dir. Nitekim adı geçen şahıs, tarîkat faaliyetlerinin yanı sıra dergâhın bakım ve onarım işleriyle yakından ilgilenmiş bu konuda Evkâf-ı Hümâyûn’a pek çok defa başvuruda bulunmuştur. Tekkenin sondan bir önceki şeyhi Mehmed Eşref Sabrî Efendi’nin ise Hâkî Baba Dergâhı şeyhi Saadeddin Ceylân başta olmak üzere pek çok tarîkat ehli şahsiyetin yetişmesinde katkısı olmuştur. Molla Çelebi Tekkesi’nin son şeyhi ise Mehmed Eşref Sabrî Efendi’nin damadı olan Hafız Hüseyin Kâmil Efendi’dir.Molla Çelebi Tekkesi’nin fizikî durumuna bakıldığında, söz konusu yapının bazı dönemlerde zamanla aşındığı için harap olduğu, bundan dolayı onarım geçirdiği anlaşılmaktadır. Kādiriyye tarîkatına mensup olan Molla Çelebi Tekkesi’nin, son döneme kadar varlığını koruduğu; fakat 1925 yılında tekkelerin kapatılmasının ardından hızla yok olduğu görülmektedir. Bugün tekkeden geriye, dergâhın mensuplarının gömülü olduğu hazire ile Mehmed Vusûlî Efendi ve Âişe Hubbî Hâtûn’a ait iki türbe kalmıştır. Bilindiği üzere Osmanlı toplumunun dîni, ilmî, ictimâî ve iktisâdî hayatında dergâhların önemli bir yeri bulunmaktadır. Osmanlı tasavvuf kültürünü incelemek amacıyla ele alınan bu makalede, Molla Çelebi Tekkesi’nin tarihi seyri, bânisi, şeyhleri, fizikî konumu gibi hususlara ulaşılabilen arşiv kaynakları doğrultusunda yer verilmiştir.https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/540934?publisher=cumhuriyethistory of sufismmehmed vusuli efendikadiri culteyupsultanmullah çelebi dervish lodgesufismtasavvuf tarihimolla çelebi tekkesimehmed vusûlî efendikādirîyyeeyüpsultantasavvuf |
spellingShingle | Nuran Çetin Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi Cumhuriyet İlahiyat Dergisi history of sufism mehmed vusuli efendi kadiri cult eyupsultan mullah çelebi dervish lodge sufism tasavvuf tarihi molla çelebi tekkesi mehmed vusûlî efendi kādirîyye eyüpsultan tasavvuf |
title | Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi |
title_full | Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi |
title_fullStr | Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi |
title_full_unstemmed | Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi |
title_short | Arşiv Belgeleri Işığında Mehmed Vusûlî Efendi ve Kurucusu Olduğu Molla Çelebi Tekkesi |
title_sort | arsiv belgeleri isiginda mehmed vusuli efendi ve kurucusu oldugu molla celebi tekkesi |
topic | history of sufism mehmed vusuli efendi kadiri cult eyupsultan mullah çelebi dervish lodge sufism tasavvuf tarihi molla çelebi tekkesi mehmed vusûlî efendi kādirîyye eyüpsultan tasavvuf |
url | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/540934?publisher=cumhuriyet |
work_keys_str_mv | AT nurancetin arsivbelgeleriisıgındamehmedvusuliefendivekurucusuoldugumollacelebitekkesi |