Gülbeyaz Karakuş, Cumhuriyet’in Politik-Teolojisi: Türkiye’de Kurucu İdeolojinin Sivil Din İhdası

Politik-teoloji kavramını ilk kez ortaya atan ve bu alanın en önemli isimlerinden olan Carl Schmitt’in (1888-1985) ilk olarak 1922’de yayımlanan ve 2002 yılında Türkçeye kazandırılan Siyasi İlahiyat isimli kitabının üçüncü bölümü, “Modern devlet kuramının bütün kavramları, dünyevileştirilmiş ilahiya...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Ömer Çiçek
Format: Article
Language:Arabic
Published: Hitit University 2022-06-01
Series:Hitit İlahiyat Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2190717
Description
Summary:Politik-teoloji kavramını ilk kez ortaya atan ve bu alanın en önemli isimlerinden olan Carl Schmitt’in (1888-1985) ilk olarak 1922’de yayımlanan ve 2002 yılında Türkçeye kazandırılan Siyasi İlahiyat isimli kitabının üçüncü bölümü, “Modern devlet kuramının bütün kavramları, dünyevileştirilmiş ilahiyat kavramlarıdır” cümlesiyle başlar. Örneğin; tanrının kadir-i mutlak olma özelliği, modern devletle birlikte kanun koyucunun kadir-i mutlak olma özelliğine dönüşmüştür. Buradan da anlaşılacağı üzere politik-teoloji, modern-seküler kavram ve kurumların arkasındaki teolojik kökenleri ele alan interdisipliner bir alandır. Gülbeyaz Karakuş da 2018 yılında yayımlanan eserinde daha önce dinle ilişkisi birçok yönden araştırma konusu yapılan Türkiye Cumhuriyeti rejimini, politik-teolojik dönüşüm bakımından ele almaktadır. Kavramları detaylı bir şekilde inceleyerek dönüşümü sağlayan unsurları ve özellikle Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren dönüşümlere neden olan şartları da irdelemeye çalışmaktadır. Toplum Sözleşmesi kitabının son bölümünde sivil din kavramını ilk kullanan isim olan Jean Jacques Rousseau (1712-1778), her yurttaşın kendine görevini sevdirecek bir dini olmasının devlet için önemli olduğunu düşünmektedir. Karakuş, tıpkı Bellah’ın Amerika Birleşik Devletleri için yaptığı gibi Türkiye’de de Cumhuriyet’in kurucu kadrosu tarafından bir sivil din ihdas edilip edilmediği incelemesinde bulunmakta, bu kapsamda tespit ettiğini belirttiği politik-teolojik dönüşümlerle birlikte Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında teorik altyapısı oluşturulan, daha sonra ise geçmişi dışlayıp milliyetçilik temelinde yeni kavramlar, yeni ritüeller, yeni mekânlar ve lider kültüyle şekillenen bir sivil din oluşturulduğunu ifade etmektedir.
ISSN:2757-6949