Summary: | Bu çalışma, farklı nedenlerle vatandaşı olduğu ülke topraklarından ayrılarak başka bir ülkede yaşayan/yaşamak zorunda kalan ve şemsiye bir terimle göçmen olarak adlandırılan insanların, gittikleri ülkelerde nasıl algılandıklarını tespit etmeye yönelik bir ölçek oluşturmayı amaçlamıştır. Göç, ona maruz kalan toplumlarda büyük değişimler ihtiva eden bir olgudur. Bulunduğu coğrafi konum itibariyle çevresinde yaşanan istikrarsızlıklardan doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen Türkiye, son iki yüzyılda yaşadığı tecrübelerle göç ve göçmen olgusunun etkilerinin gözlemlenebilmesi açısından bir laboratuvar konumundadır. İmparatorluk bakiyesinden arta kalanlar, genç cumhuriyet döneminde yaşanan mübadele süreçleri, iki dünya savaşının öncesi ve sonrasında karşılaşılan sorunlar, bir nesli gurbetçi olarak tanımlayan işçi göçü, Balkan göçleri, Bosna ve Irak derken son olarak Suriye’de ortaya çıkan savaş, Türkiye’yi sürekli tazelenen bir “göçmen” gerçeği ile karşı karşıya bırakmıştır. Özellikle son dönemde Suriye kaynaklı olarak gerçekleşen göç, sayıca çok fazla insanı etkilemesi ve uzun yıllardır belirsizliğini devam ettirmesi sebebiyle ülkenin bugüne kadar karşılaştığı göçlerden farklılık arz etmektedir. Belirli periyodlar içerisinde olsa da kitleler halinde yaşanan bu göç, toplum içerisinde önemli etkiler doğurmuştur. Türkiye’deki nüfusun yoğun olarak yaşadığı büyükşehirlerin çoğunda ve çalışmanın gerçekleştirildiği Konya’da, göçmenlerin sayısı, Göç İdaresi verilerine göre, toplam nüfusun yaklaşık %6’ ya yakın bir kısmına tekabül etmektedir. Bu nedenle araştırmanın evreni bu bölgeler/büyükşehirler için veri sunabilmesi açısından Konya olarak belirlenmiştir. Saha araştırması 2019 yılının ikinci altı ayında gerçekleşmiştir. Amaçlı-yargısal örneklem tekniğiyle merkez ilçelerden 537 yetişkin katılımcının dahil olduğu veri seti elde edilmiştir.Veri toplama aracı 58 maddelik bir ölçekten oluşmakta iken yapılan Açımlayıcı Faktör Analizi neticesinde 21 maddeye düşürülmüş ve 4 faktör elde edilmiştir. Bu faktörler “tehlike”, “sosyal dışlama”, “sosyal içerme” ve “insancıllık” olarak adlandırılmıştır. Güvenirlik ve geçerlik analizlerinin olumlu sonuçlandığı ölçekte, modelin uyum indeksini tespit etmek amacıyla Doğrulayıcı Faktör Analizi yapılmıştır. Herhangi bir modifikasyona gerek kalmadan ölçeğin uyum indeksleri kabul edilebilir kriterleri karşılamıştır.
|