Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler
Makalede, Arapçada cümle ögeleri arasında gerçekleşen gramatik bağlantı ta‘lik kavramı ekseninde açıklanmaya çalışılmıştır. Ta‘lik olgusu, Curcânî’nin (ö.471/1078) nazm teorisini oluşturan temel kavramlar arasında yer alır. Arapça cümle yapısının daha kolay anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülen...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Cumhuriyet University
2019-06-01
|
Series: | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/543687?publisher=cumhuriyet |
_version_ | 1797328900462739456 |
---|---|
author | Yaşar Daşkıran |
author_facet | Yaşar Daşkıran |
author_sort | Yaşar Daşkıran |
collection | DOAJ |
description | Makalede, Arapçada cümle ögeleri arasında gerçekleşen gramatik bağlantı
ta‘lik kavramı ekseninde açıklanmaya çalışılmıştır. Ta‘lik olgusu, Curcânî’nin
(ö.471/1078) nazm teorisini oluşturan
temel kavramlar arasında yer alır. Arapça cümle yapısının daha kolay
anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülen bu yaklaşım klasik ve çağdaş
dilcilerin görüşleri ışığında ele alınmıştır. Anlam gramer ilişkisinden
hareketle Arapçanın gramer yapısını daha anlaşılır hale getirme çabaları her
zaman olmuştur. Dilin en temel unsuru olan sözcüklerin birlikte kullanımından
doğan gramerin, sistematik bir yapıya sahip olması ana dil sahipleri dâhil
herkesin arzu ettiği bir gelişmedir. Dilbilim alanında birbirini takip eden
gelişmelere bakıldığında, bu alanın yeni gelişmelere açık olduğu görülür.
İletişim yollarının çoğaldığı günümüzde bir dilin gramer yapısını anlamada
yardımcı olacak ilkelerin geliştirilmesi önemlidir. Bu bağlamda, dilin daha
kolay ve etkili bir yöntemle öğretilmesine katkısı olacak teoriler ve görüşler
ortaya konulmaktadır. Klasik kaynaklarda öne çıkan yaklaşımların yeniden
yorumlanması ve dilin temel yapılarını açıklayan kavramların güncellenmesi,
Arapçanın etkenliğini artırmak için önemli katkılar sağlayacaktır.
Özet: Dil yapılarının, düşünceleri ifade eden sistem
olduğunu vurgulayan dilciler, gramer anlam ilişkisi üzerinde dururlar.
Geçmişten günümüze önemini koruyan gramer kuralları, dilin temel alanlarından
biridir. Arap dili alanında yapılan araştırmalara bakıldığında, bu dilin gramer
yapısı üzerinde çokça durulduğu görülür. Bu bağlamda, felsefe ve mantık gibi
farklı ilmî disiplinlerin de etkisinde kalarak, cümle ögeleri arasındaki
irtibatı açıklamaya çalışan ‘âmil nazariyesi, dilcilerin Arap gramerini izah
için ortaya koydukları bir teoridir. ‘Âmil merkezli gramer anlayışı etrafında
yapılan tartışmalar uzun süre devam etmiştir. Ortaya koyduğu görüşleriyle
etkili olan ‘Abdilḳâhir el-Curcânî (ö.
471/1078), bu alanda adından çokça bahsedilen bir dilcidir. Bu bağlamda, onun görüşleriyle
ilgili dil çalışmaları devam etmektedir. Nahvin alanının sınırlandırıldığını
gören Curcânî, dil araştırmasında yeni bir metot inşa etmiştir. Gramer
yapılarının anlamla ilişkisini açıklayan nazm, sözlükte telif, dizme, bir araya
getirme gibi anlamlara gelir. Çağdaş dilbilim çalışmaları, bu teorinin önemini
ve yerindeliğini doğrulamaktadır. Nahiv anlamının, sözcük ve gramer ögesi
seçiminden doğan bir yapı olduğu görüşü, nazm anlayışını yansıtır. Cümlede,
kelimeler arasındaki ta‘likten doğan ilişki nazm teorisiyle açıklanmıştır.
Curcânî’ye göre nahiv, sözün doğruluk ve yanlışlık ayrımını yapan bir bilim
olmasının ötesinde zengin dil yapılarının neticesidir. Grameri farklı bir
açıdan değerlendiren bu kapsamlı dil anlayışı Sîbeveyhi’den (ö. 180/796)
itibaren başlar. Arapça dil çalışmalarının, erken dönemden itibaren
anlambilimin yanında şekil ve anlamı birlikte düşündüğü görülür.
Curcânî’nin nahve bakışını açıklarken üzerinde durduğu temel kavramlardan
biri ta‘likdir. O, gramer hakkındaki görüşlerini açıklarken, sözcükler
arasındaki irtibata ve cümle yapısında birlikte kullanımlarına dikkat çeker.
Ta‘lik düşüncesi, sözcükler arasında ve gramer anlamlarıyla gerçekleşen bir
etkileşim olup, bu süreçte cümle ögeleri arasında rabt ve irtibat ilişkisi
doğar. İrtibat terimi, cümle ögeleri arasında doğrudan, rabt terimi ise ögeler
arasında bir vasıtayla kurulan bağlantıya işaret eder. Nahiv yapılarını
açıklamak için kullanılan ta'lik terimi, sözcüklerin sahip olduğu anlamlarla da
yakından ilgilidir. Arapça cümle yapısının temel ögeleri klasik ifadeyle müsned
ve müsned ileyhten oluşur. İsnâd ilişkisinin temel ögeleri olan fiil-fâil,
mübteda–haber ögelerinin yanında, diğer ögeler de önemlidir. Temel ögelerle
kullanılan bu unsurlar, cümlede anlamı belirleyici etkiye sahiptir. Sözcüğün
işlevini belirleyen çoğu zaman cümledeki konumudur. Bu bağlamda, ta‘lik terimi çerçevesinde
yapılacak dil çalışmalarının dil öğretimine önemli katkıları olacaktır.
Ta‘lik kavramı çerçevesinde işaret edilmesi gereken diğer bir konu da
Chomsky’nin geliştirdiği üretici dönüşümsel dilbilgisi teorisinin temel
kavramlarından olan derin ve yüzey yapı terimleridir. Derin yapı, basit cümle
yapılarından oluşurken yüzey yapıda birden çok cümlenin birlikte kullanılması
söz konusudur. Üretici dönüşümsel dilbilgisi teorisine göre, derin yapı anlamı,
belirleyen önemli bir unsurdur. Bu teoriyi savunanlar, insana ait olması
itibariyle dilin zihinsel yönüne dikkat çekerler. Çünkü dil, sınırlı unsurlarla
sınırsız cümleler üreten bir olgudur. Bu haliyle dil, mekanik bir yorumla
açıklanamaz. Dil, yeti ve performans olarak, insanın sahip olduğu dinamikler
ışığında incelenmelidir. Yeti ve performans kavramları, derin ve yüzeysel yapı
terimlerinin doğuşunun sebebidir. Klasik Arap dilciler, isimlendirme yapmasalar
da dönüşüm kavramını Arap gramerine kazandırmışlardır. Arap gramercilerin
üzerinde durdukları takdim-tehir, hazif-ziyade, yorum gibi konular, Chomksy’nin
geliştirdiği konular arasında yer alır. Chomsky’nin üretici dönüşümsel
dilbilgisi teorisi gramer alanında yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu
teori, günümüz dil bilimciler arasında çokça üzerinde durulan bir konudur.
Sözün amacı, söz yapısını belirlemede etkilidir. Dilin hedefi sınırlı
sözcüklerle sınırsız anlamları ifade etmektir.
Karine terimi, modern dilbilimciler tarafından, cümle yapısını anlama
kullanılan yeni bir yaklaşımdır. Daha çok iki şey arasındaki irtibat, bağ,
ilişkiyi gösteren karine, lafzî ve manevî olarak ikiye ayrılır. Klasik nahiv
kaynaklarında yer alan gramer terimlerinin tanımları incelendiğinde, karine
vurgusunun yer aldığını görmek mümkündür. İ‘râb olgusunun yerini almaya çalışan
bu dil anlayışı, cümle tahlilinde yenilikler getirmeyi hedeflemektedir.
Dilbilimciler, Arapça'nın gramer yapısını anlamada yeni bir bakış açısı getiren
karineler teorisinin önemine işaret ederler. Nahiv alanında yenilikçi
yaklaşımlarıyla bilinen Temmâm Ḥassân, karineler teorisi ile Curcânî’nin
anlambilim yöntemi arasında bir bağlantı kurmaya çalışır. Sîbeveyhi’ye
benzetilen Temmâm Ḥassân, ortaya koyduğu bu yaklaşımla, yenilikçi dil anlayışının
en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir. Ona göre insana düşüncesini
şekillendirecek bir çerçeve sunan dil sistemi, ses (fonetik), sarf (morfolojik)
ve nahiv (sentax) olmak üzere üç temel birimden oluşur. Dilbilgisi, cümlede
sözcüklerin kullanımından ortaya çıkan anlamı tanımlayan bir sistemdir.
Bu bağlamda, dillerin genel yapısını anlamak için çokca kullanılan
sentagmatik ve paradigmatik yapı terimleri dikkat çeker. Dilbilimciler arasında
kabul gören anlayışı göre, gramer, sentagmatik ve paradigmatik ilişkilerden
oluşan bir bütündür. Sentagmatik yapı, dilde dizim sistemine bağlı olarak dil
birimleri arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bir semantik alana ait sözcükler
arasında doğan ilişki ağına ise paradigmatik yapı denir. Pradigmatik yapı,
genellikle bütün diller için benzer ölçütler ortaya koyar. Dilbilimin ortaya
koyduğu bu tür yaklaşımlar, dil eğitimine de önemli katkılar sağlar. Modern
dilbilim araştırmaları, başaralı iletişim gerçekleştirmek için dil yapıları
arasındaki ilişkinin başlangıç noktası olan cümleyi esas alırlar. Cümle, gramer
tarafından tanımlanan dildeki en büyük birimdir. |
first_indexed | 2024-03-08T06:58:37Z |
format | Article |
id | doaj.art-321b9c1bc4b84e15ac3b4dc07a20e61d |
institution | Directory Open Access Journal |
issn | 2528-9861 2528-987X |
language | English |
last_indexed | 2024-03-08T06:58:37Z |
publishDate | 2019-06-01 |
publisher | Cumhuriyet University |
record_format | Article |
series | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
spelling | doaj.art-321b9c1bc4b84e15ac3b4dc07a20e61d2024-02-03T06:24:35ZengCumhuriyet UniversityCumhuriyet İlahiyat Dergisi2528-98612528-987X2019-06-0123125527210.18505/cuid.5436872Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkilerYaşar Daşkıran0ANKARA ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİMakalede, Arapçada cümle ögeleri arasında gerçekleşen gramatik bağlantı ta‘lik kavramı ekseninde açıklanmaya çalışılmıştır. Ta‘lik olgusu, Curcânî’nin (ö.471/1078) nazm teorisini oluşturan temel kavramlar arasında yer alır. Arapça cümle yapısının daha kolay anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülen bu yaklaşım klasik ve çağdaş dilcilerin görüşleri ışığında ele alınmıştır. Anlam gramer ilişkisinden hareketle Arapçanın gramer yapısını daha anlaşılır hale getirme çabaları her zaman olmuştur. Dilin en temel unsuru olan sözcüklerin birlikte kullanımından doğan gramerin, sistematik bir yapıya sahip olması ana dil sahipleri dâhil herkesin arzu ettiği bir gelişmedir. Dilbilim alanında birbirini takip eden gelişmelere bakıldığında, bu alanın yeni gelişmelere açık olduğu görülür. İletişim yollarının çoğaldığı günümüzde bir dilin gramer yapısını anlamada yardımcı olacak ilkelerin geliştirilmesi önemlidir. Bu bağlamda, dilin daha kolay ve etkili bir yöntemle öğretilmesine katkısı olacak teoriler ve görüşler ortaya konulmaktadır. Klasik kaynaklarda öne çıkan yaklaşımların yeniden yorumlanması ve dilin temel yapılarını açıklayan kavramların güncellenmesi, Arapçanın etkenliğini artırmak için önemli katkılar sağlayacaktır. Özet: Dil yapılarının, düşünceleri ifade eden sistem olduğunu vurgulayan dilciler, gramer anlam ilişkisi üzerinde dururlar. Geçmişten günümüze önemini koruyan gramer kuralları, dilin temel alanlarından biridir. Arap dili alanında yapılan araştırmalara bakıldığında, bu dilin gramer yapısı üzerinde çokça durulduğu görülür. Bu bağlamda, felsefe ve mantık gibi farklı ilmî disiplinlerin de etkisinde kalarak, cümle ögeleri arasındaki irtibatı açıklamaya çalışan ‘âmil nazariyesi, dilcilerin Arap gramerini izah için ortaya koydukları bir teoridir. ‘Âmil merkezli gramer anlayışı etrafında yapılan tartışmalar uzun süre devam etmiştir. Ortaya koyduğu görüşleriyle etkili olan ‘Abdilḳâhir el-Curcânî (ö. 471/1078), bu alanda adından çokça bahsedilen bir dilcidir. Bu bağlamda, onun görüşleriyle ilgili dil çalışmaları devam etmektedir. Nahvin alanının sınırlandırıldığını gören Curcânî, dil araştırmasında yeni bir metot inşa etmiştir. Gramer yapılarının anlamla ilişkisini açıklayan nazm, sözlükte telif, dizme, bir araya getirme gibi anlamlara gelir. Çağdaş dilbilim çalışmaları, bu teorinin önemini ve yerindeliğini doğrulamaktadır. Nahiv anlamının, sözcük ve gramer ögesi seçiminden doğan bir yapı olduğu görüşü, nazm anlayışını yansıtır. Cümlede, kelimeler arasındaki ta‘likten doğan ilişki nazm teorisiyle açıklanmıştır. Curcânî’ye göre nahiv, sözün doğruluk ve yanlışlık ayrımını yapan bir bilim olmasının ötesinde zengin dil yapılarının neticesidir. Grameri farklı bir açıdan değerlendiren bu kapsamlı dil anlayışı Sîbeveyhi’den (ö. 180/796) itibaren başlar. Arapça dil çalışmalarının, erken dönemden itibaren anlambilimin yanında şekil ve anlamı birlikte düşündüğü görülür. Curcânî’nin nahve bakışını açıklarken üzerinde durduğu temel kavramlardan biri ta‘likdir. O, gramer hakkındaki görüşlerini açıklarken, sözcükler arasındaki irtibata ve cümle yapısında birlikte kullanımlarına dikkat çeker. Ta‘lik düşüncesi, sözcükler arasında ve gramer anlamlarıyla gerçekleşen bir etkileşim olup, bu süreçte cümle ögeleri arasında rabt ve irtibat ilişkisi doğar. İrtibat terimi, cümle ögeleri arasında doğrudan, rabt terimi ise ögeler arasında bir vasıtayla kurulan bağlantıya işaret eder. Nahiv yapılarını açıklamak için kullanılan ta'lik terimi, sözcüklerin sahip olduğu anlamlarla da yakından ilgilidir. Arapça cümle yapısının temel ögeleri klasik ifadeyle müsned ve müsned ileyhten oluşur. İsnâd ilişkisinin temel ögeleri olan fiil-fâil, mübteda–haber ögelerinin yanında, diğer ögeler de önemlidir. Temel ögelerle kullanılan bu unsurlar, cümlede anlamı belirleyici etkiye sahiptir. Sözcüğün işlevini belirleyen çoğu zaman cümledeki konumudur. Bu bağlamda, ta‘lik terimi çerçevesinde yapılacak dil çalışmalarının dil öğretimine önemli katkıları olacaktır. Ta‘lik kavramı çerçevesinde işaret edilmesi gereken diğer bir konu da Chomsky’nin geliştirdiği üretici dönüşümsel dilbilgisi teorisinin temel kavramlarından olan derin ve yüzey yapı terimleridir. Derin yapı, basit cümle yapılarından oluşurken yüzey yapıda birden çok cümlenin birlikte kullanılması söz konusudur. Üretici dönüşümsel dilbilgisi teorisine göre, derin yapı anlamı, belirleyen önemli bir unsurdur. Bu teoriyi savunanlar, insana ait olması itibariyle dilin zihinsel yönüne dikkat çekerler. Çünkü dil, sınırlı unsurlarla sınırsız cümleler üreten bir olgudur. Bu haliyle dil, mekanik bir yorumla açıklanamaz. Dil, yeti ve performans olarak, insanın sahip olduğu dinamikler ışığında incelenmelidir. Yeti ve performans kavramları, derin ve yüzeysel yapı terimlerinin doğuşunun sebebidir. Klasik Arap dilciler, isimlendirme yapmasalar da dönüşüm kavramını Arap gramerine kazandırmışlardır. Arap gramercilerin üzerinde durdukları takdim-tehir, hazif-ziyade, yorum gibi konular, Chomksy’nin geliştirdiği konular arasında yer alır. Chomsky’nin üretici dönüşümsel dilbilgisi teorisi gramer alanında yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu teori, günümüz dil bilimciler arasında çokça üzerinde durulan bir konudur. Sözün amacı, söz yapısını belirlemede etkilidir. Dilin hedefi sınırlı sözcüklerle sınırsız anlamları ifade etmektir. Karine terimi, modern dilbilimciler tarafından, cümle yapısını anlama kullanılan yeni bir yaklaşımdır. Daha çok iki şey arasındaki irtibat, bağ, ilişkiyi gösteren karine, lafzî ve manevî olarak ikiye ayrılır. Klasik nahiv kaynaklarında yer alan gramer terimlerinin tanımları incelendiğinde, karine vurgusunun yer aldığını görmek mümkündür. İ‘râb olgusunun yerini almaya çalışan bu dil anlayışı, cümle tahlilinde yenilikler getirmeyi hedeflemektedir. Dilbilimciler, Arapça'nın gramer yapısını anlamada yeni bir bakış açısı getiren karineler teorisinin önemine işaret ederler. Nahiv alanında yenilikçi yaklaşımlarıyla bilinen Temmâm Ḥassân, karineler teorisi ile Curcânî’nin anlambilim yöntemi arasında bir bağlantı kurmaya çalışır. Sîbeveyhi’ye benzetilen Temmâm Ḥassân, ortaya koyduğu bu yaklaşımla, yenilikçi dil anlayışının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir. Ona göre insana düşüncesini şekillendirecek bir çerçeve sunan dil sistemi, ses (fonetik), sarf (morfolojik) ve nahiv (sentax) olmak üzere üç temel birimden oluşur. Dilbilgisi, cümlede sözcüklerin kullanımından ortaya çıkan anlamı tanımlayan bir sistemdir. Bu bağlamda, dillerin genel yapısını anlamak için çokca kullanılan sentagmatik ve paradigmatik yapı terimleri dikkat çeker. Dilbilimciler arasında kabul gören anlayışı göre, gramer, sentagmatik ve paradigmatik ilişkilerden oluşan bir bütündür. Sentagmatik yapı, dilde dizim sistemine bağlı olarak dil birimleri arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bir semantik alana ait sözcükler arasında doğan ilişki ağına ise paradigmatik yapı denir. Pradigmatik yapı, genellikle bütün diller için benzer ölçütler ortaya koyar. Dilbilimin ortaya koyduğu bu tür yaklaşımlar, dil eğitimine de önemli katkılar sağlar. Modern dilbilim araştırmaları, başaralı iletişim gerçekleştirmek için dil yapıları arasındaki ilişkinin başlangıç noktası olan cümleyi esas alırlar. Cümle, gramer tarafından tanımlanan dildeki en büyük birimdir.https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/543687?publisher=cumhuriyetarabic language and rhetoricgrammarthe grammatical coherencessyntactic connectionabd qāhir al-jurjānītammām ḥassānarap dili ve belâgatidilbilgisidilsel karinelerta‘liknazm teorisiabdulḳâhir el-curcânîtemmâm ḥassân |
spellingShingle | Yaşar Daşkıran Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler Cumhuriyet İlahiyat Dergisi arabic language and rhetoric grammar the grammatical coherences syntactic connection abd qāhir al-jurjānī tammām ḥassān arap dili ve belâgati dilbilgisi dilsel karineler ta‘lik nazm teorisi abdulḳâhir el-curcânî temmâm ḥassân |
title | Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler |
title_full | Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler |
title_fullStr | Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler |
title_full_unstemmed | Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler |
title_short | Ta‘lik Karinesi Çerçevesinde Cümle Ögeleri Arasındaki İlişkiler |
title_sort | ta lik karinesi cercevesinde cumle ogeleri arasindaki iliskiler |
topic | arabic language and rhetoric grammar the grammatical coherences syntactic connection abd qāhir al-jurjānī tammām ḥassān arap dili ve belâgati dilbilgisi dilsel karineler ta‘lik nazm teorisi abdulḳâhir el-curcânî temmâm ḥassân |
url | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/43612/543687?publisher=cumhuriyet |
work_keys_str_mv | AT yasardaskıran talikkarinesicercevesindecumleogeleriarasındakiiliskiler |