Suskunluk Sarmalı Kuramının Bazı Kur’an Ayetleri Bağlamında Örneklendirilmesi

Hayatını toplum içerisinde sürdüren insan, iletişim kurarak sosyallik kazanmaktadır. Sosyalliğin kazanılması hem ikili hem de kitlesel iletişimlerin sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesiyle meydana gelir. Kitlesel iletişim, tek yönlü gelişen bir süreci ifade eder. Vermek istediği mesajı kısa sürede büy...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Melek Feyza Zorlu
Format: Article
Language:Arabic
Published: Journal of Analytic Divinity 2023-06-01
Series:Journal of Analytic Divinity
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3078664
Description
Summary:Hayatını toplum içerisinde sürdüren insan, iletişim kurarak sosyallik kazanmaktadır. Sosyalliğin kazanılması hem ikili hem de kitlesel iletişimlerin sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesiyle meydana gelir. Kitlesel iletişim, tek yönlü gelişen bir süreci ifade eder. Vermek istediği mesajı kısa sürede büyük topluluklara ulaştırma niteliğine sahip olan kitle iletişimine dair çok sayıda kuram geliştirilmiştir. Bu kuramlardan biri de Elisabeth Noelle Neumann’ın Suskunluk Sarmalı kuramıdır. Suskunluk Sarmalı; geliştiricisi tarafından deneye tabi tutulmuş, kamuoyu kavramı ile yakından ilintilidir. Büyük bir kitle karşısında azınlığın içinde yer alan kimselerin kendilerini çeşitli sebeplerle ifade edememesi ve kalabalığın gölgesinde kalmalarını ifade eden bir kuramdır. Bu çalışmada Suskunluk Sarmalı kuramı, Kur’ân-ı Kerim’de yer alan çeşitli kıssa ve ayetler ile ilişkilendirilip incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Suskunluk Sarmalına sebep olduğu belirtilen an dört ana faktörün Kur’ân-ı Kerim’de karşılıkları olabileceğini ileri sürmektir. Bu çalışmada doküman incelemesi tekniği kullanılmaktadır. Belirtilen amaç doğrultusunda öncelikle Suskunluk Sarmalı kuramı incelenmiş, daha sonra susmanın nedenleri arasında yer aldığı belirtilen a) toplumdan dışlanma tehdidi, b) toplumdan dışlanma korkusu, c) fikrini özgürce beyan etme arzusu ve d) genel kanaate uyum sağlama başlıkları açıklanmış ve sonrasında bunlar bazı Kur’ân ayetleriyle anlam açısından ilişkilendirilmiştir. Sonuç itibariyle Kur’ân-ı Kerim’in, insanlara görüş ve inanç konusunda özgürlük tanıdığı, kalabalığı her zaman haklı görmediği tespitinden hareketle, suskunluk sarmalına sebep olduğu ileri sürülen sosyal kuşatmanın kişi tarafından aşılabileceğini anlaşılmıştır.
ISSN:2602-3792