Şiî Müfessirlerin Muvâfakât-ı Ömer Örneklerine Yaklaşımı
Kur’ân âyetlerinin nüzûlü ile ilgili olayların bilinmesi, onun doğru anlaşılmasına katkı sağlayan unsurlardan biridir. “Muvâfakât-ı Ömer” olarak isimlendirilen örnekler de Kur’ân’ın nüzûlü ile alakalı olduğundan, ilgili âyetlerin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Hz. Ömer’in muvafakat örneklerinden...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Cumhuriyet University
2018-06-01
|
Series: | Cumhuriyet İlahiyat Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/36586/413030?publisher=cumhuriyet |
Summary: | Kur’ân âyetlerinin nüzûlü ile ilgili olayların bilinmesi, onun doğru anlaşılmasına katkı sağlayan unsurlardan biridir. “Muvâfakât-ı Ömer” olarak isimlendirilen örnekler de Kur’ân’ın nüzûlü ile alakalı olduğundan, ilgili âyetlerin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Hz. Ömer’in muvafakat örneklerinden kastedilen, onun “Rabbim’e üç şeyde muvafık oldum” gibi ifadelerinin akabinde zikrettiği hususlardır. Onun, Rabbine muvafakatı, hükmüne uygun görüş beyan etmesi demektir. Bu durum en büyük faziletlerinden ve hayatının en önemli kesitlerinden sayılmaktadır. Muvâfakât-ı Ömer ile ilgili varit olmuş bazı rivayetler, birçok muvafakat hadisesinin var olduğunu göstermektedir. Hz. Ömer’in Makâm-ı İbrahim’in namazgâh edinilmesi talebi, Peygamber eşlerinin örtünmelerini arzulaması ve Peygamber eşlerine Hz. Peygamber’i rahatsız etmeleri durumunda Allah’ın onların yerine daha iyilerini eş kılacağı ifadesi üzerine inen âyetler bu kabilden olan örneklerdir. “Muvâfakât-ı Ömer” konusuyla ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar genel olarak Sünnî kaynaklar çerçevesinde olmuştur. Bu araştırmada Sünnî kaynaklarda yer verilen “Muvâfakât-ı Ömer” örneklerinin, Şîa tefsir kaynaklarında ele alınış tarzı üzerinde durulmuştur. Dolayısıyla araştırma Muvâfakât-ı Ömer’in Şîa tefsir kaynaklarında ele alınış biçiminin kritiğidir. Özet: Müfessirler başta olmak üzere İslam alimleri, Kur’ân-ı Kerim’in doğru anlaşılabilmesi için onunla herhangi bir şekilde bağlantısı bulunan birçok alanda önemli çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedirler. Kuşkusuz ki bu alanlardan biri de Kur’ân âyetlerinin nüzûlü ile ilgili meseleleri konu edinen çalışmalardır. “Muvâfakât-ı Ömer” olarak isimlendirilen örnekler de Kur’ân’ın nüzûlü ile alakalı olduğundan, ilgili oldukları âyetlerin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.Hz. Ömer’in muvafakat örneklerinden kastedilen, onun “Rabbim’e üç şeyde muvafık oldum” gibi ifadelerin akabinde zikrettiği hususlardır. Onun, Rabbine muvafakatı, hükmüne uygun görüş beyan etmesi demektir. Bu durum Hz. Ömer’in en büyük faziletlerinden ve hayatının en önemli kesitlerinden sayılmaktadır. “Muvâfakât-ı Ömer” ile ilgili varit olmuş bazı rivayetler, birçok muvafakat hadisesinin gerçekleştiğini göstermektedir. Öyle ki, bazı alimler muvafakat örneklerinin sayısını yirmiye kadar çıkarmıştır. Muvâfakât-ı Ömer’e tahsis edilen bu çalışmada, muvafakat örneklerinin bütünü ele alınmamıştır. Zira böyle bir araştırma, bir makalenin ebadını aşacak daha kapsamlı çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Bundan dolayı burada, sadece Hz. Ömer’in şu beş muvafakat örneği üzerinde durulmuştur: Makam-ı İbrahim’in namazgâh edinilmesini istemesi üzerine inen âyet (el-Bakara 2/125). Peygamber eşlerinin örtünmelerini arzulaması üzerine inen âyet (el-Ahzâb 33/53). Peygamber eşlerine Hz. Peygamber’i rahatsız etmeleri durumunda Allah’ın onların yerine daha iyilerini Resûlüne eş kılacağı ifadesi üzerine inen âyet (et-Tahrîm 66/5).Bedir esirlerinin hükmü hakkındaki görüşüne uygun olarak inen âyetler (el-Enfâl 8/67-69).Hz. Peygamber Abdullah b. Übeyy’in cenaze namazını kılmaya azmettiği zaman, Hz. Ömer’in Hz. Peygamberden, onun cenaze namazını kılmaması isteğine uygun olarak inen âyet (et-Tevbe 9/84).“Muvâfakât-ı Ömer” konusu ile ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar genel olarak Sünnî kaynaklar çerçevesinde olmuştur. Bu araştırmada ise Sünnî kaynaklarda yer alan “Muvâfakât-ı Ömer” örneklerinden yukarıda zikredilen beş örneğin, en önemli Şîa tefsir kaynaklarında; ele alınmışsa ele alınış tarzı, göz ardı edilmişse bu konuda nasıl bir yol izlendiği ortaya konmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla bu araştırma, Sünnî kaynaklarda ele alınan Muvâfakât-ı Ömer örneklerinden bazılarının en önemli Şîa tefsir kaynaklarındaki durumunun kritiği şeklinde olmuştur. Araştırma neticesinde böyle bir çalışmanın yapıldığına vakıf olunamamıştır. Bu özelliğiyle çalışmanın alana yeni bir katkı sunacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada genel olarak şöyle bir yöntem izlenmiştir: Öncelikle Hz. Ömer’in Rabbine muvafakatının ne demek olduğu açıklanmış ardından da Sünnî kaynaklarda yer alan muvafakat örnekleri hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Sonra Sünnî kaynaklarda “Muvâfakât-ı Ömer”den olduğu kabul edilen örneklerden sadece yukarıda zikredilen beş örnek arz edilmiştir. Daha sonra çalışmanın ana temasını oluşturan “bu örneklerin başlıca Şia tefsirlerindeki durumu” ele alınmış ve bu durum tahlil ve değerlendirmeye tabi tutularak bir neticeye varılmaya çalışılmıştır.Yapılan çalışma neticesinde şu sonuçlara varılmıştır:Ehl-i Sünnet kaynaklarında Muvâfakât-ı Ömer’den olduğu sabit olan bazı örneklere, Şîa tefsir kaynaklarında hiçbir şekilde değinilmediği görülmüştür. Hz. Ömer’in “Makâm-ı İbrahim”in namazgâh edinilmesini istemesi üzerine, bu isteğine muvafık olarak inen âyet ile Hz. Peygamber’in Abdullah b. Übeyy’in cenaze namazını kılmaya azmettiği zaman Hz. Ömer’in onun cenaze namazını kılmaması talebine uygun olarak inen âyet bu örneklerdendir. Ehl-i Sünnet’in sahih hadis kaynaklarında “Muvâfakât-ı Ömer”den olduğu sabit olan bu tür örneklere, Şîa tefsir kaynaklarında hiçbir şekilde değinilmemiş olması, ilgili rivayetlerin Şîa’nın hadis kriterlerine uymadığı gerekçesine dayanabileceği sonucuna varılabilir. Ehl-i Sünnet kaynaklarında hem olayın Muvâfakât-ı Ömer’den olduğuna hem de başka bir olay üzere nazil olduğuna açıkça delalet eden, sıhhat açısından aynı kuvvette olan ve hatta ravileri bile aynı olan iki rivayetin bulunduğu durumlarda, Şîa tefsir kaynaklarının Hz. Ömer ile ilgili olmayan rivayeti zikrettiği, Hz. Ömer ile ilgili olan rivayete ise ya hiçbir şekilde değinmediği ya da zayıf olduğuna işaret ederek yer verdiği görülmüştür. Hz. Ömer’in peygamber eşlerinin örtünmelerini istemesi üzerine, bu isteğine uygun olarak inen Hicâb âyeti buna örnek verilebilir. Şii müfessirlerin bu tür örneklerle ilgili sergiledikleri duruşun tamamen mezhep taassubuna dayandığı ve bundan dolayı Hz. Ömer’in faziletine yorumlanabilecek rivayeti görmezden geldikleri anlaşılabilir. Şii müfessirlerin Ehl-i Sünnet’in hadis kaynaklarında yer alıp Hz. Ömer için övgü kaynağı sayılan muvafakat ile ilgili rivayetlere yer vermezken, aynı kaynaklarda yer alıp Hz. Hafsa ve Hz. Aişe’yi kınayan rivayetlere yer vermiş olmaları da dikkat çeken hususlardan biridir. Bu müfessirler, Hz. Ömer’in Hz. Peygamber’in eşlerine, onu rahatsız etmeleri durumunda Yüce Allah’ın, onların yerine daha iyilerini Resûlüne eş kılacağını ifade etmesi üzerine, onun bu ifadesine muvafık olarak inen âyetin tefsirinde bu yöntemi izlemişlerdir. Şiilerin kendi tefsirlerinde Hz. Ömer ile ilgili izledikleri bu yöntemin de Hz. Ömer’e karşı besledikleri olumsuz tavrın başka bir şekildeki tezahürü olarak yorumlanabilir. Şii müfessirler, Hz. Peygambere suç isnat ettiği yanılgısından hareketle, Ehl-i Sünnet’in Muvâfakât-ı Ömer ile ilgili tefsir kaynaklarında zikrettikleri birçok rivayetin batıl ve uydurma olduğunu ifade etmişlerdir. Bu bağlamda Bedir esirleri ile ilgili nazil olan âyetin Hz. Ömer’in görüşüne muvafık olarak indiğini ifade eden hadisler için bu tür ifadeleri kullanmışlardır. Oysa bu rivayetlerde Hz. Peygamber’in suç işlediğini ifade eden bir şeyin söz konusu olmadığı, dolayısıyla bu kanaate varmalarının ilgili hadisleri yanlış yorumlamalarından kaynaklandığı sonucuna ulaşılabilir. |
---|---|
ISSN: | 2528-9861 2528-987X |