OLMASA MEKTUBUN... FAZLULLAH’IN TORUNUNUN ŞAHRUH DÖNEMİNDE YAŞADIKLARI

Hurufilik tarihinin en önemli belgelerinden biri, Sahîfetü’l-İstihlâs olarak bilinen ve Emir Gıyaseddin tarafından başka bir hurufiye gönderilen bir mektuptur. Timurluların lideri Şahruh’a 830/1427 yılında Ahmedî Lor tarafından bir suikast girişimden bulunulmuş, odasındaki eşyalardan ve görüştüğü ki...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Fatih Usluer
Format: Article
Language:deu
Published: Ankara Haci Bayram Veli University 2023-03-01
Series:Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2555989
Description
Summary:Hurufilik tarihinin en önemli belgelerinden biri, Sahîfetü’l-İstihlâs olarak bilinen ve Emir Gıyaseddin tarafından başka bir hurufiye gönderilen bir mektuptur. Timurluların lideri Şahruh’a 830/1427 yılında Ahmedî Lor tarafından bir suikast girişimden bulunulmuş, odasındaki eşyalardan ve görüştüğü kişilerden hareketle bu şahsın hurufi olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu olaydan iki yıl sonra Fazlullah’ın torunu Emir Nurullah ve Fazlullah’ın halifesi Aliyyü’l A’lâ’nın yeğeni Emir Gıyaseddin suikastın azmettiricleri oldukları düşüncesiyle tutuklanmış, sorgulanmış, hapsedilmiş ve nihayetinde de zindandan kaçmışlardır. Elimizde tek nüshası olan bu mektup tüm bu süreçleri en ince ayrıntısına kadar anlatmaktadır. Mektupta dönemin idarecilerinin ve ulemanın hurufilere bakışları, hurufilerin tarih kitaplarına yansımayan Timur ve Karakoyunlularla bazı temasları da göze çarpmaktadır. Buna ek olarak söz konusu kişilerin hurufilik hakkında aslında çok az şey bildikleri de açıkça görülüyor. 15. yüzyıl Timurlu devletinde yargılanma sürecini bizzat yargılananların ifadelerinden takip edebildiğimiz bu mektup, bize sunduğu tarihsel veriler yanında Fazlullah’ın ve ailesinin mezhebi, Vahdet-i Vücutçulukla aralarındaki mesafe gibi doktriner bilgileri de içermektedir. Bu çalışmamızda, öncelikle mektubun yazıldığı sürece kadarki dönemi kapsayan tarihsel arka plan izah edilmiş, mektupta geçen bilgilerin sağlaması yapılarak bir kronoloji oluşturulmuş akabinde de tarihsel ve doktriner açıdan önemi anlatılmıştır. Mektup yazıldığı dil olan Farsça haliyle Gölpınarlı tarafından yayınlanmıştır. Mektubun gerek yazma nüshasındaki gerekse yapılan neşrindeki fiziksel özellikleri istifade edilmesini zorlaştırmıştır. Bu nedenledir ki önemine rağmen sınırlı sayıda atıf yapılmış, yapılan atıflarda da mektubun doğru anlaşılmadığı görülmüştür. Bundan sonraki çalışmalara kaynaklık etmesi ve daha doğru bir şekilde anlaşılması için mektubu Türkçe’ye tercüme ederek araştırmamızın sonuna ekledik ve dipnotlarda gerekli açıklamaları gösterdik.
ISSN:1306-8253
2147-9895