Summary: | Giriş: Anti tümör nekroz faktör-α (anti-TNF) ilaçların kullanıma girmesi romatolojik hastalıkların tedavisi için bir dönüm noktası olmuştur. Güçlü etkilerine rağmen anti-TNF ajanların kullanımını kısıtlayan bazı faktörler vardır. Tüberküloz ve leişmanyaz gibi ülkemizde endemik olarak da gözlenebilen granülomatöz hastalıklar açısından özellikle dikkatli olunmalıdır. Ülkemizde RAED 2005 yılı Uzlaşı Toplantısı Raporu dikkate alınarak hastaların tedavi öncesi hem aktif hem de inaktif tüberküloz açısından değerlendirmeleri yapılmakta ve gereken hastalara izoniazid (INH) ile profilaksi yapılmaktadır. Materyal ve Metod: Romatoloji kliniğinde takip edilen ve anti-TNF tedavi almakta olan 43 hastanın tedavi altında tüberkülin cilt testi(TCT) testi tekrarlandı. Tedavi öncesi ilk TCT değeri, kullandıkları ilaçlar, INH profilaksi durumu, sigara kullanımı, anti-TNF ilaç kullanım süreleri değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 14(%32.6)’ü kadın, 29(%67.4)’ü erkekti. İlk TCT ortalaması 11.72±90,3 mm (0-30) ve 2. TCT ortalaması 12.06±12.4 mm (0-45) idi. %48.8 hasta sigara kullanıyordu ve %74.4 hasta 9 ay INH profilaksisi kullanmıştı. Hastaların toplam ilaç kullanım süreleri ortalama 22.67±19.11 ay (5-68) olarak saptandı. Hastaların anti-TNF tedavi öncesindeki ilk TCT düzeyleri ile tedavi altında bakılan 2. TCT değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark (p=0.888) saptanmadı. Tartışma: Tüberküloz gerek dünyada gerekse ülkemizde hâlâ ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bu nedenle ülkemizde tedavi öncesi hastalar ayrıntılı olarak incelenmektedir. Çalışmamızda anti-TNF tedavi başlanması planlanan hastalar İlk TCT değerlerine göre değerlendirilmiş ve tedavi öncesi 32(%74.4) hastaya izoniazid profilaksisi başlanmıştır. Tedavi altındaki hastalara en erken 5 ay sonra olmak üzere kontrol TCT yapıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Bu bulgularla anti-TNF tedavi alan hastalarda uygun izoniazid profilaksisi ile tüberküloz riskinde belirgin artış olmadığı öngörülebilir
|