Mefdûl İmâmet Anlayışının Son Dönem Bağdat Mu’tezilesi’ndeki Seyri

Mu’tezile, İslam düşünce ekolleri içerisinde itikadî fikirleri yorumlamada nassın yanında akla da yer veren ve bu usullerinin bir neticesi olarak İslam Rasyonalizmi adını da alan ilk mezhebî oluşumlardandır. Zeydîyye ise Şia çatısı altında ortaya çıkarak siyasî yönü daha ağır basan ve daha çok mefdû...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Yunus İbrahimoğlu
Format: Article
Language:English
Published: Habip Demir 2021-12-01
Series:Turkish Journal of Shiite Studies
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2126916
Description
Summary:Mu’tezile, İslam düşünce ekolleri içerisinde itikadî fikirleri yorumlamada nassın yanında akla da yer veren ve bu usullerinin bir neticesi olarak İslam Rasyonalizmi adını da alan ilk mezhebî oluşumlardandır. Zeydîyye ise Şia çatısı altında ortaya çıkarak siyasî yönü daha ağır basan ve daha çok mefdûl imamet konusundaki görüşleriyle ön plana çıkmış itikadî bir mezheptir. Aynı coğrafyada ve birbirlerine yakın tarihlerde ortaya çıkan bu iki grubun teşekkül ettikleri hicrî ikinci asrın başlarından itibaren karşılıklı bir etkileşim halinde olmaları kaçınılmazdır. Mu’tezile ile Zeydiyye arasındaki etkileşimde aktif rol alan ekol, Bağdat Mu’tezilesi olmuş ve etkileşime söz konusu olan hususların başında ise mefdûl imamet anlayışı gelmiştir. Bu bağlamda çalışmamızda ilk olarak Hz. Peygamber’in vefatıyla Müslümanlar arasında ortaya çıkmaya başlayan ihtilaflar arasında önemli bir yer tutan imamet/hilafet meselesinin Mu’tezile’deki karşılığının genel hatları üzerinde durulmuştur. Ardından mefdûlün imametinin geçerli olduğu anlayışının ilk tezahürlerinin ortaya çıktığı Zeydîyye’nin mefdûl imamet anlayışı mercek altına alınmıştır. Buna paralel olarak Zeydî imamet anlayışından etkilenerek bu görüşü daha da sistematik hale getiren Mu’tezile’nin imamet anlayışının tarihi seyri irdelenmiştir. Buradan hareketle de Mu’tezile’deki imamet anlayışının Bağdat ekolündeki karşılığı ele alınmış ve söz konusu fikrin, Bağdat Mu’tezilesi mensuplarından Ebu’l-Hüseyin el-Hayyât ve Ebu’l-Kâsım el-Kâ’bî ile kazandığı anlam incelenmiştir. Böylece çalışmamızda, yönetim anlamında Ali’siz bir mefdûliyet fikrine daha yakın olan Hayyât ile Kâ’bî’nin, ne Ebû Bekir’i Ali’ye ne de Ali’yi Ebû Bekir’e üstün görme çabası içerisinde olmayan gruba daha yakın oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
ISSN:2687-1882