Summary: | Müzik eğitimi, eğitim gören kişiye müziksel davranışlar kazandırma ve bu davranışları giderek geliştirme ortamı sağlayan planlı, programlı ve yöntemli uygulanan bir süreçtir. Müzik eğitiminin en önemli boyutlarından biri çalgı eğitimidir. Çalgı eğitimi müzik eğitimi sürecinde kişiye müziksel davranışlar kazandıran, bu davranışları giderek geliştirme ortamı sağlayan planlı, programlı ve yöntemli uygulanan bir eğitimdir. Nitelikli bir keman eğitiminde öncelikle hedeflerin ve hedefe yönelik uygulamaların belirlenmesi gerekmektedir. Müzik eğitimi içinde yer alan çalgı eğitimlerinden birisi de keman eğitimidir. Ülkemizde verilen keman eğitiminin bilimsel temellere dayanarak verilmesi ancak nitelikli keman metotlarıyla sağlanabilir. Türk Musikisinde 19. yy da meşk yöntemi giderek önemini yitirmiştir. Notanın kullanımı, meşk yönteminin sakıncalarından biri olan eser kaybını engellemiş fakat ancak bu yöntemle eşzamanlı olarak aktarılabilcek olan usül bilgisi, makam bilgisi, beste tekniği ve tavır gibi hususların aktarımına zarar vermiştir. Bu gelişmeler dikkate alınarak keman metotlarında Meşk yöntemi ve Meşk usulleri notaya aktarılmaya çalışılmıştır. Zaman içinde sosyal, ekonomik ve toplumsal değişmeler müzik eğitiminde de karşılığını bulmuştur. Ülkemizde 19. yüzyıla kadar geleneksel öğretim metotlarıyla yapılan çalgı eğitimi, artık yerini bilimsel öğretim yöntemlerine bırakmaya başlamıştır. Keman eğitimi ise hassasiyet gerektiren bir eğitimdir. Çünkü keman çalgısı hemen her toplumun müziğinde kendine yer edinmiş ve benimsendiği toplumlara göre icra farklılıkları ortaya çıkmıştır. Ülkemizde hem Avrupa klasik keman eğitimi hem de Türk Musikisi keman eğitimi kabul görmektedir. Kendi öz musikimizde yapılan keman eğitimini daha yüksek mertebelere çıkarmak daha etkin ve doğru icra yapmak amacıyla Aydın ÖZDEN, Mustafa SUNAR ve Abdulkadir TÖRE’nin yazdığı metotlar içerik analizi ve uzman görüşleriyle toplanan veriler doğrultusunda incelenmiş ve yorumlanmıştır. Sonuç olarak metotların eksik ve güçlü yönleri ortaya konulmuş yeni yazılacak metotlara önerilerde bulunulmuştur.
|