Aklın Yolu İki: Natüralizm ya da Konvansiyonalizm: Platon'dan Rousseau'ya dilin kökeni ve işlevi üzerine bir soruşturma

Dilin oluşumu ya da kökeni, zihinleri meşgul eden temel sorulardan birisidir. Dilin kökenine dair soruşturmaların tarihi çok eskiye uzansa da sistematik olarak ilk kez Antik Yunan'da ele alınmıştır. Günümüz felsefesini şekillendirmeyi sürdüren Platon, Kratylos ve kısmen de Sofist diyaloğunda bu...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Onur Dursun
Format: Article
Language:deu
Published: Hacettepe University 2019-12-01
Series:Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/huefd/issue/39315/433460
Description
Summary:Dilin oluşumu ya da kökeni, zihinleri meşgul eden temel sorulardan birisidir. Dilin kökenine dair soruşturmaların tarihi çok eskiye uzansa da sistematik olarak ilk kez Antik Yunan'da ele alınmıştır. Günümüz felsefesini şekillendirmeyi sürdüren Platon, Kratylos ve kısmen de Sofist diyaloğunda bu konuyu ele alarak göstergelerin oluşum ilkesini/mantığını bulmaya çalışmış ve dönemin dil yaklaşımlarına da kısmen ışık tutmuştur. Bu çaba Platon'dan günümüze devam etmiştir. Aydınlanma Dönemi düşünürleri bu konu üzerine ciddi biçimde eğilmiş ve konuyla ilgili başlıca eserler verenler dahi olmuştur. Descartes, Hobbes, Locke, Leibniz, Rousseau gibi düşünürler dilin kökeni ve işlevini ele almıştır. Böylece dil ve gösterge gibi kavramlar felsefe yazınının temel konularından birisine dönüşmüştür. Dil felsefesi alanında genel ve hatta zorunlu olarak iki yaklaşım belirginleşmiştir: Natüralizm ve konvansiyonalizm. Bu çalışma, felsefe tarihinde öneme sahip filozofların dil teorilerini ortaya koymayı ve böylece dilin önemine yeniden dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Çalışmamızın amacı, gündelik yaşamda üretilen ve bilimsel düzlemde keşfedilmeye çalışılan anlamların neredeyse tümünün eklemli dille ve göstergeleriyle üretildiği düşüncesinden hareketle eklemli dilin önemine dikkat çekmek ve toplumun temel kurucu mekanizmalarından birisi olan bu aracın kökenine ve işlevine ilişkin felsefi yaklaşımları ortaya koyabilmektir. Çalışmamız öncelikle Platon'un Kratylos ve Sofist diyaloglarındaki dil düşüncesini ayrıntılarıyla irdelemiş ve Aydınlanma Dönemi düşünürlerinden Descartes, Hobbes, Locke, Leibniz ve Rousseau'nun dil anlayışını ele alarak eklemli dille ilgili genel felsefi bir bakış açısı oluşturmaya çalışmıştır.
ISSN:1301-5737