Karbonmonoksit zehirlenmesinde tam kan belirteçlerinin rolü

Amaç: Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi dünya çapındaki ölümcül intihar veya kazara zehirlenmelerin en yaygın nedenlerinden birisidir. Tanısında spesifik bir biyobelirteç yoktur. Bu sebeple çalışmada CO zehirlenmesinde tam kan parametreleri’nin rolü araştırılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmada 1 Ocak 2...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Birsen ERTEKİN, Sedat KOÇAK, Tarık ACAR, Esma ÖZTÜRK, Lütfi Saltuk DEMİR
Format: Article
Language:English
Published: Cukurova University 2019-12-01
Series:Cukurova Medical Journal
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/cumj/issue/36346/553701?publisher=cu
Description
Summary:Amaç: Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi dünya çapındaki ölümcül intihar veya kazara zehirlenmelerin en yaygın nedenlerinden birisidir. Tanısında spesifik bir biyobelirteç yoktur. Bu sebeple çalışmada CO zehirlenmesinde tam kan parametreleri’nin rolü araştırılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmada 1 Ocak 2014 – 1 Ocak 2016 tarihleri arasında acil serviste CO zehirlenmesi tanısı alan ve dışlama kriterlerini sağlayan toplam 442 hasta retrospektif olarak incelendi. Hasta grubunun demografik özellikleri ve tam kan sonuçlarına hastane kayıt sisteminden ulaşıldı. Kontrol grubu acil servise benzer şikâyetler ile başvuran 100 hastadan oluşturuldu. Her iki grubun lökosit (WBC), kırmızı hücre dağılım genişliği (RDW), platelet, lenfosit, nötrofil, nötrofil-lenfosit oranı (NLR) ve platelet-lenfosit oranı (PLR) değerleri istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hasta ve kontrol grubu yaş ve cinsiyet bakımından birbirleri ile benzerdi. Hasta grubunun WBC, RDW, Platelet, Lenfosit, Nötrofil, NLR ve PLR değerleri kontrol grubu ile kıyaslandığında anlamlı derece yüksek bulundu. Ancak hasta yatış süreleri ile Glaskow Koma Skalası (GKS), karboksihemoglobin (COHb), RDW, NLR ve PLR düzeyleri arasında anlamlı bir korelasyon bulunmamıştır.Sonuç: Çalışmamız RDW, NLR ve PLR düzeylerinin CO zehirlenmesi tanısını öngörmede kullanılabilir bir biyobelirteç olma potansiyeli olduğunu düşündürmüştür.
ISSN:2602-3040