Hicrî İlk Beş Asırda Tasavvufun Geçirdiği Süreçler

Hz. Peygamber’in vefatından yaklaşık yüzyıl sonra “katı bir zühd hayatı” şeklinde belirginleşmeye başlayan tasavvuf, hicrî III. asra kadar “ilim” olarak tebarüz etmemişti. Hicrî III. asırdan itibaren sûfîlerin dinî konularla ilgili dile getirdikleri çeşitli görüşleri, başta fakîhler ve muhaddisler o...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Merve Sağan
Format: Article
Language:Arabic
Published: Ibn Haldun University 2020-10-01
Series:İbn Haldun Çalışmaları Dergisi
Subjects:
Online Access:https://journal.ihu.edu.tr/index.php/ihu1/article/view/84
Description
Summary:Hz. Peygamber’in vefatından yaklaşık yüzyıl sonra “katı bir zühd hayatı” şeklinde belirginleşmeye başlayan tasavvuf, hicrî III. asra kadar “ilim” olarak tebarüz etmemişti. Hicrî III. asırdan itibaren sûfîlerin dinî konularla ilgili dile getirdikleri çeşitli görüşleri, başta fakîhler ve muhaddisler olmak üzere pek çok grubun tepkisine sebep olmuştur. Bunun neticesinde daha önceden tasavvufun ilmî değerini veya din ilimleri içerisindeki yerini tespit etmeye yönelmemiş sûfîler, tasavvufu, fıkıh-kelâm ve hadis geleneğine karşı bir “ilim” olarak savunmak durumunda kalmışlardır. Bunun sonucu olarak da sûfîler hicrî IV. asrın sonlarından itibaren Kur’ân ve hadis temelli bir çizgide eser telif etmeye ve düşüncelerini bu eserler vasıtası ile dile getirip savunmaya başlamışlardır. Bu bildiride bu süreç, yazarın hazırlamış olduğu yüksek lisans tezindeki değerlendirmeler üzerinden ortaya konulmaya çalışılacaktır.
ISSN:2651-379X