John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi

Eşitlik ve bireysel özgürlükler bağlamında gerek kendisinden önce ve gerek kendisinden sonraki birçok düşünürden birkaç adım önde olduğu kabul edilen John Locke, bilhassa insanların Tanrı tarafından doğuştan bahşedilmiş birtakım hakları olduğunun altını çizer. Bunlar; yaşam, özgürlük, eşitlik ve öze...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Ferhat Kutluay
Format: Article
Language:deu
Published: Mustafa Süleyman ÖZCAN 2022-03-01
Series:İtobiad
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2176910
_version_ 1797628387016048640
author Ferhat Kutluay
author_facet Ferhat Kutluay
author_sort Ferhat Kutluay
collection DOAJ
description Eşitlik ve bireysel özgürlükler bağlamında gerek kendisinden önce ve gerek kendisinden sonraki birçok düşünürden birkaç adım önde olduğu kabul edilen John Locke, bilhassa insanların Tanrı tarafından doğuştan bahşedilmiş birtakım hakları olduğunun altını çizer. Bunlar; yaşam, özgürlük, eşitlik ve özel mülkiyet haklarıdır. Locke’un ısrarla üzerinde durduğu bu hakların en dikkat çekici tarafı, onların bir yaratıcı tarafından insana doğuştan verilmiş olmasıdır. Bu nedenle Locke’a göre Putperest olsun, Müslüman olsun veya Yahudi olsun ya da başka herhangi bir inançtan olsun hiç kimse dini inancı nedeniyle doğuştan sahip olduğu bu haklarından mahrum edilemez. Ancak söz edilen bu doğuştan haklar, herhangi bir inanca sahip olmayan ateistler söz konusu olunca Locke’un tutumunun tümüyle değiştiği söylenebilir. Çünkü tüm inançlara hoşgörü ile yaklaşan Locke, insanlar arası ilişkilere anlam veren iyi-kötü ya da doğru-yanlış gibi ahlâkî ilkelere, ateistlerin sahip olmadığını iddia ederek onları hoşgörünün kapsamı dışında bırakmaktadır. Böylelikle hoşgörü kapsamının dışında kalan ateistler, Locke’un sözünü ettiği doğuştan haklardan da yararlanmaları söz konusu değildir. Ancak Locke’un ateistlerin ahlâkî ilkelere sahip olmadığı şeklinde ortaya koyduğu iddia, ampirik verilere dayanmamasından dolayı bir gerçekliğe tekabül etmemektedir. O hâlde Locke’un hoşgörü anlayışı, inanan ve inanmayan arasında bir fark gözetmekte ve dolayısıyla bir ayrımcılığa yol açmaktadır. Bu nedenle Locke’un hoşgörü anlayışı evrensel bir nitelik taşımaktan da uzak kalmaktadır. Bu durumda Locke’un hoşgörü anlayışını, Hıristiyan inancının savunuculuğunu yapmak ve buradan yola çıkarak içinde yaşadığı coğrafyanın içinde bulunduğu iç savaşlar ve özellikle din merkezli savaşlar yüzünden meydana gelen sosyal-siyasi bunalım koşullarından kurtulmasına bir nebze de olsa katkıda bulunmak için ortaya attığı şeklinde okumak gerekir.
first_indexed 2024-03-11T10:37:45Z
format Article
id doaj.art-8d48766ded914a66b3e16d8ef5e9dcce
institution Directory Open Access Journal
issn 2147-1185
language deu
last_indexed 2024-03-11T10:37:45Z
publishDate 2022-03-01
publisher Mustafa Süleyman ÖZCAN
record_format Article
series İtobiad
spelling doaj.art-8d48766ded914a66b3e16d8ef5e9dcce2023-11-14T09:51:27ZdeuMustafa Süleyman ÖZCANİtobiad2147-11852022-03-0111156457910.15869/itobiad.10539042197John Locke'un Hoşgörü Anlayışının EleştirisiFerhat Kutluay0SİİRT ÜNİVERSİTESİEşitlik ve bireysel özgürlükler bağlamında gerek kendisinden önce ve gerek kendisinden sonraki birçok düşünürden birkaç adım önde olduğu kabul edilen John Locke, bilhassa insanların Tanrı tarafından doğuştan bahşedilmiş birtakım hakları olduğunun altını çizer. Bunlar; yaşam, özgürlük, eşitlik ve özel mülkiyet haklarıdır. Locke’un ısrarla üzerinde durduğu bu hakların en dikkat çekici tarafı, onların bir yaratıcı tarafından insana doğuştan verilmiş olmasıdır. Bu nedenle Locke’a göre Putperest olsun, Müslüman olsun veya Yahudi olsun ya da başka herhangi bir inançtan olsun hiç kimse dini inancı nedeniyle doğuştan sahip olduğu bu haklarından mahrum edilemez. Ancak söz edilen bu doğuştan haklar, herhangi bir inanca sahip olmayan ateistler söz konusu olunca Locke’un tutumunun tümüyle değiştiği söylenebilir. Çünkü tüm inançlara hoşgörü ile yaklaşan Locke, insanlar arası ilişkilere anlam veren iyi-kötü ya da doğru-yanlış gibi ahlâkî ilkelere, ateistlerin sahip olmadığını iddia ederek onları hoşgörünün kapsamı dışında bırakmaktadır. Böylelikle hoşgörü kapsamının dışında kalan ateistler, Locke’un sözünü ettiği doğuştan haklardan da yararlanmaları söz konusu değildir. Ancak Locke’un ateistlerin ahlâkî ilkelere sahip olmadığı şeklinde ortaya koyduğu iddia, ampirik verilere dayanmamasından dolayı bir gerçekliğe tekabül etmemektedir. O hâlde Locke’un hoşgörü anlayışı, inanan ve inanmayan arasında bir fark gözetmekte ve dolayısıyla bir ayrımcılığa yol açmaktadır. Bu nedenle Locke’un hoşgörü anlayışı evrensel bir nitelik taşımaktan da uzak kalmaktadır. Bu durumda Locke’un hoşgörü anlayışını, Hıristiyan inancının savunuculuğunu yapmak ve buradan yola çıkarak içinde yaşadığı coğrafyanın içinde bulunduğu iç savaşlar ve özellikle din merkezli savaşlar yüzünden meydana gelen sosyal-siyasi bunalım koşullarından kurtulmasına bir nebze de olsa katkıda bulunmak için ortaya attığı şeklinde okumak gerekir.https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2176910tanrıi̇nançhakhoşgörüateizmjohn lockejohn lockegodbeliefrighttoleranceatheism
spellingShingle Ferhat Kutluay
John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
İtobiad
tanrı
i̇nanç
hak
hoşgörü
ateizm
john locke
john locke
god
belief
right
tolerance
atheism
title John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
title_full John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
title_fullStr John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
title_full_unstemmed John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
title_short John Locke'un Hoşgörü Anlayışının Eleştirisi
title_sort john locke un hosgoru anlayisinin elestirisi
topic tanrı
i̇nanç
hak
hoşgörü
ateizm
john locke
john locke
god
belief
right
tolerance
atheism
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2176910
work_keys_str_mv AT ferhatkutluay johnlockeunhosgoruanlayısınınelestirisi