Nazmî-Zâde Murtazâ ve Zeyl-i Siyer-i Nâbî
Türk Edebiyâtı târîhine bakıldığında siyer alanında Türklere ait ilk te'lif çalışma 16. yüzyılda Veysî tarafından kaleme alınmıştır. Veysî'den önceki çalışmalar Arapça ve Farsçadan yapılan çevirilerdi. Veysî'nin ölümü üzerine yarım kalan Dürretü't-Tâc fî-Sîreti Sâhibi'l-Mi...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları
2018-12-01
|
Series: | Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.gov.tr/download/article-file/624234 |
Summary: | Türk Edebiyâtı târîhine bakıldığında siyer alanında Türklere ait ilk te'lif çalışma 16. yüzyılda Veysî tarafından kaleme alınmıştır. Veysî'den önceki çalışmalar Arapça ve Farsçadan yapılan çevirilerdi. Veysî'nin ölümü üzerine yarım kalan Dürretü't-Tâc fî-Sîreti Sâhibi'l-Mi'râc adlı eseri Nâbî iki zeyille tamamlamaya çalışmış ancak onun da ömrü bu eseri bitirmeye yetmemiştir. Nazmî-zâde Murtazâ bu iki eseri 17. yüzyılın başlarında tamamlamayı başarmış ve böylece Türklere ait ilk te'lif siyer külliyâtı ortaya çıkmıştır. Veysî ve Nâbî'nin çalışmaları halk tarafından sevildiği ve değerli görüldüğü için Nazmî-zâde Murtazâ dışında Nevî-zâde Atâî, Tıflî Ahmed Çelebî, Koçhisârî-zâde Süleymân Tâlib, Bosnalı Abdülkerîm Sâmî Efendi, Zehrimâr-zâde Seyyid Mehmed Rızâ ve Koca Râgıb Paşa da bu eserlere birer zeyil yazmışlardır.
Yapılan katalog taramalarında yurt içinde 13, yurt dışında 2 olmak üzere toplam 15 nüshaya ulaşıldı. Bu eser, Türk edebiyâtı ve târîhi açısından bir ilki gerçekleştirmesi bakımından önemlidir. Eser, kendisinden önce yazılmış eserler gibi tercüme bir eser olmayıp sanatsal değeri olan, Veysî ve Nâbî'nin eserleriyle birlikte "Te'lif Türk Siyeri"nin tamamlayıcı ve ilk numûnesidir. Bu eserle hem Türklere ait ilk Telif Siyer çalışması bitmiş olacak hem de İslâm Târîhi için bilim dünyası güvenilir bir kaynak kazanmış olacaktır. |
---|---|
ISSN: | 2149-9845 2636-7807 |