Judith Butler ya da Lacancı Psikanaliz: Medya Etkileri ve Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları

“Cinsiyet” ve “Toplumsal Cinsiyet” ikili karşıtlığı, medya ve kültür çalışmalarında varsayılan başat temalardan birisidir. Judith Butler kaleme aldığı metinlerde, post-yapısalcı stratejileri yeniden yorumlayarak, cinsiyeti toplumsal cinsiyet lehine yerinden etmeye çalışırken, aynı zamanda bu kategor...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Güven Özdoyran
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University 2020-07-01
Series:Selçuk İletişim
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1182841
Description
Summary:“Cinsiyet” ve “Toplumsal Cinsiyet” ikili karşıtlığı, medya ve kültür çalışmalarında varsayılan başat temalardan birisidir. Judith Butler kaleme aldığı metinlerde, post-yapısalcı stratejileri yeniden yorumlayarak, cinsiyeti toplumsal cinsiyet lehine yerinden etmeye çalışırken, aynı zamanda bu kategorinin boşalttığı alana kendi ‘toplumsal cinsiyet’ kuramını ikame etmeyi önerir. Bu stratejilere ve bu tarz yerinden etmelere en yüksek perdeden itiraz ise Lacancı psikanalizin temsilcilerinden olan Zizek tarafından dile getirilir. Öte yandan, Zizek ve Butler arasında yaşanan bu ‘mücadele’, bir yönüyle, “özcülük” ve “toplumsal inşacılık” arasındaki gerilime tekabül eder. Bu makalenin temel iddialarından birisi, Zizek ve Butler cephesinin belirlediği ana hattın “medya etkileri” tartışmalarına sirayet ederek, söz konusu tartışmaların hem istikâmetini hem de içeriğini tayin edici bir konuma yerleşebileceğine yöneliktir. Bu amaç doğrultusunda makalede, özcülük ve toplumsal inşacılık perspektifleri bağlamına oturtularak, Butler ve Lacancı psikanalizin “toplumsal cinsiyet” tartışmaları sistematize edilecek ve “medya etkileri” yaklaşımı merkeze alınarak eleştirel bir sorgulamaya tâbi tutulacaktır. Makalenin bir diğer iddiası, inşacılık perspektifinin “medyanın güçlü etkileri”ni onaylayan ve ona imkân sağlayan temel paradigma olduğuna yöneliktir. Bu iddia doğrultusunda, farklı eleştirel perspektifler, örneğin Althusser, Adorno ve Stuart Hall, tartışmaya dâhil edilecektir. Bu minvalde makale, her ne kadar Butler ve Lacancı psikanaliz farklı konumlardan konuşsa da, özneye temellük eden iktidar düzenekleri konusundaki mutabakatları ve Lacancı sistemde “gerçek” kategorisinin kendine münhasır yapısı dolayısıyla, her iki konumun da “medyanın güçlü etkileri” bağlamında işlevsel olduğuna yönelik vardığı sonucu tartışmaya açılacaktır.
ISSN:2148-2942