Summary: | Uygur Türklerinin yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olması ve İslam dinini kabul
etmeleri sözlü anlatıların muhtevasına etki etmiş, bu anlatılarda yeni hayat şartları ve yeni dinin
algısına bağlı olarak birtakım şekli ve muhtevi farklılıklar ortaya çıkartmıştır. Bu noktada
Uygur halk destanlarındaki olağanüstü özellik gösteren şahıslar da bu duruma bağlı olarak
yerleşik hayatın ve İslamiyet’in etkisi ile yeniden şekillenmişlerdir. Türk boylarında İslam
öncesi mitolojik kaynaklı olağanüstü varlıklar yaygın iken İslamiyet’in kabulünden sonra dinî
içerikli tipler ve imgeler ortaya çıkmıştır. Bu durum Uygur Türklerinin destan ve halk
hikâyelerinde, Hızır tipinin eski inanç ve kabullerle yeni bir renge boyanması yoluyla şifahî
eserlerde varlığını sürdürmesi şeklinde tezahür etmiştir. Yaratılan eserlerdeki “Hızır” tipine
bakıldığında “zor durumlarda ve felaketlerde yardım etme”, “iyileri mükâfatlandırıp kötüleri
cezalandırma”, “bereket ve bolluğa kavuşturma”, “savaşlarda yardım etme”, “yol gösterme” ve
“dua etme” gibi işlevleri ile dinî kaynaktan beslenen sihrî/ulvî şahıs olarak tasavvur
edilmektedir.
|