Summary: | Arjantinli yazar Jorge Luis Borges “Güney” (“El Sur”) başlıklı öyküsünde, ‘gerçeklik’ ve ‘düş’ karşıtlığı üstünden
kurduğu anlatısını, öykülerinde sıklıkla kullandığı zaman, yazgı, ölüm kavramlarıyla destekleyerek çok katmanlı bir
metin ortaya çıkarır. Anlatının girişinde gerçeklik düzleminde konumlandırılan anlatı başkişisi düşsel düzleme
geçtiğinde, gerçeklik düzleminin nesnel zamanı ve uzamıyla düş düzleminin öznel zamanı ve uzamı arasında bir geçit
açılmış olur. Metin içinde anlatıcının ‘eşik geçişleri’ olarak tanımladığı geçit aracılığıyla, iç içe geçen gerçeklik ve düş
uzamlarında nesnel zamanla öznel zaman kimileyin üst üste kayarak örtüşürken kimileyin birbirinden uzaklaşır.
Gerçeklik düzleminde ölüme yol alan anlatı başkişisi, düş düzleminde ölümünü istediği gibi kurgulayarak yazgısını
belirleme özgürlüğünü elde eder. “Güney”de öykü, karşıtlıklar üstünden ilerler: gerçeklik evreninin anlatı başkişisini
edilgenliğe sürükleyen uzamı, düş evreninde özneyi etkin kılan bir uzama evrilir; Kuzey ekin yaşamını, Güney
geleneksel yaşamı simgeler; özne Kuzey’de bugünde, Güney’de geçmişte yaşar. Kuzey Güney karşıtlığında karşıtlık
içinde görmediğimiz tek kavram olan ölüm, öznenin hem Kuzey’deki hem Güney’deki sonunu imler. “Güney”de
anlam, anlatının değişik düzeylerindeki ardışık oluntu dizilerinin arasındaki geçişlerde ve dizileri meydana getiren
oluntuların kendi içlerindeki işleyişte ortaya çıkar. Öykünün kuruluşu, anlatı katmanları arasındaki bağlantıda görülür.
Bu çalışmanın amacı “Güney”de kişi/uzam/zaman yerlemlerini inceleyerek anlatının çözümlemesini yapmaktır.
Çalışma, bu üç anlatı yerleminin aralarındaki bağıntıdan yola çıkarak, boşlukları olabildiğince doldurma ve anlatıyı
bütününde çözümleme ereği güder. Böylelikle anlatıyı düzenleyen anlamlı bağıntılar belli bir dizge içinde ayrıntılı
biçimde ortaya çıkar.
|