SİNEMANIN İLK YILLARINDA KORKU TEMALARI VE DIŞAVURUMDU ALMAN SİNEMASI

Korku insanın temel heyecanlarından biridir ve bir tehlikenin öngörülmesiyle başlar. Korku karşısında insanın verdiği tepkiler, kültürel kalıpların etkisine, uygarlık ve eğitim seviyesine göre değişir. Sinemanın ilk örnekleri izleyicide büyük korku uyandırmıştır. Bu nedenle sinemanın "Büyük Tre...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Murat DEMİR
Format: Article
Language:English
Published: İstanbul Aydin University 2010-05-01
Series:İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi
Subjects:
Online Access:http://iaud.aydin.edu.tr/makaleler/yil1sayi1/IAUD_Yil_1_Sayi_1_Makale_2.pdf
Description
Summary:Korku insanın temel heyecanlarından biridir ve bir tehlikenin öngörülmesiyle başlar. Korku karşısında insanın verdiği tepkiler, kültürel kalıpların etkisine, uygarlık ve eğitim seviyesine göre değişir. Sinemanın ilk örnekleri izleyicide büyük korku uyandırmıştır. Bu nedenle sinemanın "Büyük Tren Soygunu" ya da "Trenin Gara Girişi" gibi ilk örneklerini, ilk korku filmleri olarak kabul etmek gerekir. Sinemada ilk bilim-kurgu filmi sayılan Georges Melies'in 1902 yılında çektiği "Ay'a Yolculuktan sonra bu türe ait pek çok film çekilmiştir. 1919-1939 yılları arasında Almanya'da dışavurumcu akımın etkisi ile Dışavurumcu Alman sineması ortaya çıkmıştır. Toplumsal yaşamın tarihsel süreç içinde gösterdiği değişimlere paralel olarak ortaya çıkan kaygılar sinemada kendini ifade edebileceği geniş alan bulur. Dışavurumculuk en çok, savaştan yenilgiyle çıkan, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik içindeki Alman halkından talep bulmuştur. Dışavurumcu Alman Sinemasının en önemli örnekleri, Robert VViene'nin 1920 yılında yaptığı "Doktor Caligari'nin Muayenehanesi" ve Murnau'nun "Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi"dir.
ISSN:1309-1352
2149-0074