Summary: | Amaç: Akut koroner
sendromlar, dünyada ve ülkemizde tüm ölüm sebepleri içerisinde en üst sırada
yer almaktadır. Bu çalışmada tam kan sayımı parametrelerinin akut koroner
sendromların klinik seyrinde prediktif açıdan değerli olup olmadığını
araştırmak amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Çalışma, yıllık
hasta sayısı 150.000 olan bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp
Kliniği’nde 01.02.2017-31.07.2017 tarihleri arasında tek merkezli prospektif
olarak gerçekleştirildi. Çalışma için Lokal Klinik Araştırmalar Etik
Kurulu’ndan etik onayı alındı. Hastaların demografik özellikleri, tam kan
parametreleri, nötrofil / lenfosit oranı (NLR), GRACE risk skorları kayıt
altına alındı. Hastaların hastanede kalış süreleri, hastane içi mortaliteleri
ve 6 aylık mortaliteleri takip edildi.Bulgular: Çalışmadaki hastaların
%77,27’ ü erkek, %22,73’ si kadındı. Yaş ortalaması 61±12 idi. Tüm gruplar
içerisinde NLR değerleri (p=0,009), monosit sayıları (p<0,001) arasında
hastane içi mortalite açısından anlamlı fark saptandı. NLR değerleri (p=0,045),
monosit sayıları (p=0,026) arasında da 6 aylık mortalite açısından anlamlı fark
saptandı. Hastane içi mortalite açısından NLR düzeyi düşük grup ile diğer
gruplar arasında anlamlı fark saptanmıştır (p=0,006), Bu çalışmada NLR alt
grupları arasında 6 aylık mortalite açısından anlamlı fark saptanmamıştır
(p=0,131). GRACE skoru ve NLR arasında zayıf (p<0,001; rho=0,393) korelasyon
saptandı.Sonuç: Akut koroner sendrom
nedeniyle acil servislerde takip edilen hastalarda tam kan parametreleri ve NLR
gibi parametreler klinik karar verme sürecinde ve hastaların prognozunu ve
mortalitelerini öngörmede yardımcı olabilir.
|