Summary: | Amaç: Çalışmamızda farklı türden travmaya maruz kalmış olgulara Adli Tıp polikliniği tarafından istenen Psikiyatri konsültasyonun, olgularda travmaya bağlı ruhsal etkilenmenin varlığı ve sıklığının ortaya koyulması ile adli rapor üzerindeki etkisinin önemine dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Haziran 2016 – Eylül 2019 tarihleri arasında adli rapor için gönderilen olgular arasından Psikiyatri bölümüne konsülte edilen 192 kişi restrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların psikiyatrik değerlendirmesi psikiyatri uzmanları tarafından DSM-5-TR’ye (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-V-TR) göre yapılmıştır.
Bulgular: Çalışmada 54'ü (%28,1) erkek, 138'i (%71,9) kadın olmak üzere 192 olgu değerlendirilmiştir. Yaş ortalamaları 39,44 (± 13,84) olarak bulunmuştur. 164 (%85,4) olguda DSM-5-TR’ye göre bir psikiyatrik bozukluğu karşılayan tanı kriterlerinin tespit edildiği belirlenmiştir. Psikiyatrik patoloji saptanan 164 olgunun 147'sinde (%89,6) travmanın bedensel etkileri "Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilebilecek Nitelikte" olmasına rağmen travmanın ruhsal etkileri de göz önüne alındığında mevcut yaralanmalarının "Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilemeyecek Nitelikte Olduğu"nu tespit edilmiştir. Cinsiyet ile olayın türü arasındaki ilişki incelendiğinde; darp suçlarının %76,6'sının (n=118) kadınlara karşı işlendiği (p < 0,005) belirlenmiştir.
Sonuç: Çalışmamızda ruhsal travmanın bulguları ortaya konulmuş ve adli raporun sonucuna etki ettiği belirlenmiştir. Adli makamlar tarafından gönderilen olgular ruhsal açıdan mutlaka değerlendirilmeli ve ruhsal travmanın bulguları adli raporlarda belirtilmelidir. Travma olgularında multidisipliner yaklaşım daha sağlıklı bir yargılama yürütülmesini sağlayacaktır.
|