MEVLÂNÂ’NIN MESNEVÎ’SİNDE DEVRİN TIP VE HALK HEKİMLİĞİ
Mevlânâ XI. y.y. Anadolu insanı ve toplumu üzerinde dini ve kültür hayatı açısından olduğu kadar sosyal hayat açısından da çok önemli bir etkiye sahiptir. Onun bu etkisi daha sonraki dönemlere eserleri ve onun düşünceleri çerçevesinde şekillenen Mevlevîlik ile aktarılmıştır. Mevlânâ’nın Mesnevî isi...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Necmettin Erbakan University Press
2007-12-01
|
Series: | İstem |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/260728 |
Summary: | Mevlânâ XI. y.y. Anadolu insanı ve toplumu üzerinde dini ve kültür hayatı açısından olduğu kadar sosyal hayat açısından da çok önemli bir etkiye sahiptir. Onun bu etkisi daha sonraki dönemlere eserleri ve onun düşünceleri çerçevesinde şekillenen Mevlevîlik ile aktarılmıştır. Mevlânâ’nın Mesnevî isimli eseri, devrinin tıbbî bilgileri, özellikleri ve halkın hastalıkları teşhis ve tedavisinde kullandığı metodlar ve bu konudaki inanç ve âdetleri ortaya koyması açısından büyük bir değere sahiptir. Tıbbî alanda devrinin geniş kültürüne sahip olan Mevlânâ, Kur’an ve Hadis ışığı altında, İslam tabiplerinin sağlık-hastalık hakkındaki görüşlerini ve bu konuda ilgi çekici bilgi ve usulleri bizlere nakletmiştir. Mevlânâ’nın bizzat hasta tedavi etmesi ve reçete vermesi de, o devirde bilimsel olarak mevcut olan tıbbî bilgilerin özelliklerini gösterir. Bu nedenle Mesnevi’deki tıbbî bilgileri hem folklorik açıdan hem de bilimsel açıdan değerlendirmek gerekir. XI. asırda Anadolu’nun Kayseri, Sivas ve Konya gibi Selçuklu şehirlerinde hastahanelerin ve tıp tahsili yapılan medreselerin inşa edilmesi Selçukluların tıbba verdikleri önemi gösterir. Eflâkî, Menâkıb’ında Selçuklu ülkesinde birçok hamam, kaplıca ve ılıcanın varlığından bahseder. Mevlânâ eserinde, devrinin çeşitli hastalıkları, teşhisleri, tedavi usulleri ve ilaçları üzerinde durmuştur. Bütün hastalıkların tedavi edilebileceği kanaatinde olan Mevlânâ, devâ kabul etmeyen hastalığın kaza ve kader olduğunu belirtmiştir. Zira kaza ve kader gelince, doktorun bocalayacağını söyler. Buna göre Mevlânâ’nın, kişi kaza ve kaderin önceden nasıl olacağını bilmediğinden, hasta olduğu zaman, tedavide her türlü çareye başvurması gerektiği düşüncesinde olduğu anlaşılmaktadır |
---|---|
ISSN: | 1304-0618 2602-408X |