Fıkıh-Kültür İlişkisi Bağlamında Kadın ve Hukuku
Cumhuriyet döneminde kadının sosyal hayatın içine daha fazla girmesi, önceki dini ya da sosyal anlayış ve uygulamaların tenkit ve değerlendirilmesini de beraberinde getirmiştir. Bu tenkit ve değerlendirmeler daha çok İslam dininin kadına bakışı üzerinde yoğunlaşmış ve bu hususla ilgili olumsuzluklar...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | Turkish |
Published: |
Ankara University
2016-11-01
|
Series: | Dini Araştırmalar |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.gov.tr/da/issue/25496/268684?publisher=motifyayincilik |
Summary: | Cumhuriyet döneminde kadının sosyal hayatın içine daha fazla
girmesi, önceki dini ya da sosyal anlayış ve uygulamaların tenkit ve
değerlendirilmesini de beraberinde getirmiştir. Bu tenkit ve değerlendirmeler
daha çok İslam dininin kadına bakışı üzerinde yoğunlaşmış ve bu hususla ilgili
olumsuzlukların hemen tamamı İslam dinine yüklenmiştir. Basın yayın
organlarından ders kitaplarına varıncaya kadar hemen her yerde İslam dinine
haksız ve bilimsel olmayan ithamlar yapılmıştır. Bazı bilim adamlarımız da
savunmacı bir yaklaşımla konuyu ele alan bilimsel makale ve kitaplar
yayınlamışlardır. Fakat yaşanmış tarihi tecrübeler ve gerçek hayatta
yaşananlarla bu eserlerde yazılanların çok örtüşmediği de bir vakıadır. Bu
çelişkinin bir usûl hatasından kaynaklandığı kanaatindeyiz. Sözünü ettiğimiz ve hatalı olarak nitelediğimiz
“usûl” meselesi aslında günümüz İslam algısı açısından da geçerlidir.
Kadın ve
hukuku ile ilgili Kur’an ve sahih sünnette eleştiri konusu edilen hususlar,
tarihi bağlar ve şartlar dikkate alınarak incelendiğinde sorun olmaktan
çıkmaktadır. Müçtehitler farklı şartlarda farklı hükümler çıkarmışlar,
gerektiğinde zamanın icaplarına göre hükümleri değiştirebilmişlerdir. Dolayısıyla
fıkhi hükümler dinin kendisi değil, insan üretimi olan dini yorumlardır.
Fıkıhtaki kadın hukuku ile ilgili hükümleri genel bir bakışla incelediğimizde,
hâkimlik yapmaktan devlet başkanı olmaya, şahit olmaktan boşanma davası açmaya,
velayetten vesayete, kocasına itaatten aile ilişkilerine kadar pek çok konuda
çok farklı hükümlerle karşılaşırız. Bu hükümler günümüz şartlarında makul
olmayabilir. Bunları o günün şartları çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Zira
her dönemin, coğrafyası, kültürü, imkân ve ihtiyaçları farklıdır. Mezheplerin
farklılığının ana sebeplerinden biri de budur. O halde kadın hukukuyla ilgili
bugün için olumsuz görülen bazı hükümleri bu çerçevede değerlendirmek ve İslam
dinine mal etmemek gerekir. Biz bu çerçevede
konuyla ilgili düşüncelerimizi ortaya koymaya çalışacağız. |
---|---|
ISSN: | 1301-966X 2602-2435 |