Ahlak-Vahiy İlişkisi ve Kur'an'da İman-Ahlak-Amel Bütünlüğü
Ahlak, insan ilişkilerinde "iyi" veya "doğru" veyahut "kötü" veya "yanlış" olarak adlandıFdığımız değer yargılarını Ifade eder. Bazı ahlak kuralları hukuka temel oluşturabileceği gibi hukuk kuralı haline de gelebilir. Ahlak anlayışında sosyal, kültürel ve diğe...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | Turkish |
Published: |
Cumhuriyet Üniversitesi
2006-12-01
|
Series: | Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.gov.tr/cuifd/issue/4297/255430?publisher=cumhurilhyt |
Summary: | Ahlak, insan ilişkilerinde "iyi" veya "doğru" veyahut "kötü" veya "yanlış" olarak adlandıFdığımız
değer yargılarını Ifade eder. Bazı ahlak kuralları hukuka temel oluşturabileceği
gibi hukuk kuralı haline de gelebilir. Ahlak anlayışında sosyal, kültürel ve diğer
faktörlerin etkisiyle toplumdan topluma farklılıklar olmasına rağme,n, ahlakı tamamen
rölatif bir zemine oturtamayız. Normatif ahlak kuralları, Insanlığın başlangıcından gü-
nümüze kadar vahly süreci ile teyit edilen, Insan fıtratından. kaynaklanan, din, felsefe,
mistisizm ve tasavvuf ile derinlik kazçnan evrensel bir boyuta sahiptir. İman-ahlak ilişkisi
açısından, Tanrı'nın varlığından ahiakl tecrübeye veya da ahlaki tecrübeden Tanrı'nın
varlı~ına gitmeye yönelik çabalar Insanlık tarihinin en eski dönemlerln'e kadar
gitmektedir. Hayatın anlam ve gayesini sorgulamayan, sadece "nasıl?" sorusuyla uğc
raşarak formüller içerisinde boğulmuş bir aklı, ruhunu yitirmiş, mekanik ve soğuk bir
akıl olarak görmek mümkündür. İmani destekten yoksun bir ahlaki prensip duygu planında
yeterince temellenmemiş olup toplumda kolektif bir şuurun oluşturulmasında
yetersiz kalır. Kur'an, oluşturmayı amaçladığı Insan ve toplumla ilgili değerleri ikame
ederken, önce bu değerlerin üzerine kurulacağı bilgi ve. lman zeminini oluşturmakta,
ontolojik olarak hayat, evren ve Insan varlığının anlam ve gayesi ile ilgili doğru bilgllendirmeyi
esas almaktadır. Kur'an, Insanların akıllarına hitap ettiği kadar gönül dünyaianna
da hitap etmiştir. Kur'an'da ibadet ve muamelat (fıkıh) konuları lman ve ahlakla
iç lçedir. İslam'da hiçbir ibadet ve muamelat prensibi yoktur ki iman ve ahiakla
bütünleşmemiş olsun. |
---|---|
ISSN: | 1301-1197 1304-9399 |