Tarih, Tarihî Roman ve Toplumsal-Kültürel Bellek İlişkisi Temelinde Tarihî Romanların İşlevsel Özellikleri

Bu çalışmanın amacı; tarih, toplum, edebiyat birlikteliğini temsil eden tarihî romanların yalnızca edebî nitelik taşıyan metinler olmadıklarını, aynı zamanda bazı insanî değerlerin bireye ve topluma kazandırılmasında etkin rol oynayabileceklerini ortaya koymaktır. Nitekim kurgu-gerçek birlik...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Fatih Aynacı
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University 2022-12-01
Series:Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Subjects:
Online Access:https://sefad.selcuk.edu.tr/index.php/sefad/article/view/1537/1139
Description
Summary:Bu çalışmanın amacı; tarih, toplum, edebiyat birlikteliğini temsil eden tarihî romanların yalnızca edebî nitelik taşıyan metinler olmadıklarını, aynı zamanda bazı insanî değerlerin bireye ve topluma kazandırılmasında etkin rol oynayabileceklerini ortaya koymaktır. Nitekim kurgu-gerçek birlikteliğinin en somut biçimlerinden birini simgeleyen tarihî romanların, dış gerçeklikten bağımsız olmadıkları gözlenebilmektedir. Bu bağlamda çalışma boyunca öncelikle toplumsalkültürel bellek kavramıyla ifade edilmek istenenin ne olduğu konusuna ve bu kavramla tarih bilimi arasındaki ilişkiye kısaca açıklık getirilecektir. Ardından tarihî romanları ortaya çıkaran etkenlere ve bu etkenlerin toplumsal-kültürel bellek oluşumu üzerindeki etkilerine değinilecektir. Son olarak tarihî romanların özellikle “yeniden canlandırma” ve “eğlendirme” olmak üzere iki ana başlıkta ele alınacak işlevsel özelliklerinin, toplumsal-kültürel bellek kavramının devamlılığının sağlanmasına ve tarih-kimlik-aidiyet bilincinin inşa edilmesine belli düzeyde katkı sunabileceğinden bahsedilecektir. Öte yandan konuyla bağlantılı olarak, kurmaca metinlerin temelini oluşturan anlatı unsurlarının (kişi, zaman, uzam, olay örgüsü) tüm bu faaliyetlerin yürütülmesi sürecinde etkin rol üstlendiği gösterilecektir. Tarihî romanların işlevsel özellikleri arasında özellikle “yeniden canlandırma” işlevinin bahsi geçen amaçlara doğrudan katkıda bulunduğu belirtilecek; diğerinin ise, ancak bu işlev kapsamında anlamlı bir bütün oluşturduğu anlatılacaktır. Bunun yanında tarihsel gerçeklerin kurmacayla yoğrulduğu bu tür romanlarda, tarihsel verilerin roman yazarları tarafından daha dikkatli ve sorumluluk duygusu çerçevesinde ele alınması gerektiği konusu üzerinde durulacaktır.
ISSN:1300-4921
2458-908X