Gündüz Kuşağı Kadın Programlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadın Temsili

Bu makalede Türk toplumu içerisinde yer aldığı varsayılan sorunlu genel kabullerin kadına yönelik gündüz kuşağı programlarında nasıl temsil edildiği incelenmiştir. Bu bağlamda ülkemizde güncel izlenme oranları göz önüne alınarak 3 ulusal televizyon kanalından 3 örneklem seçilmiştir. Atv’den  “Müge A...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Ceren Çavdar
Format: Article
Language:English
Published: Selcuk University 2019-01-01
Series:Selçuk İletişim
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/637339
Description
Summary:Bu makalede Türk toplumu içerisinde yer aldığı varsayılan sorunlu genel kabullerin kadına yönelik gündüz kuşağı programlarında nasıl temsil edildiği incelenmiştir. Bu bağlamda ülkemizde güncel izlenme oranları göz önüne alınarak 3 ulusal televizyon kanalından 3 örneklem seçilmiştir. Atv’den  “Müge Anlı’yla Tatlı Sert, Show Tv’den Seda ve Uğur’la, Star Tv’den Balçiçek İlter’le Olay Yeri” isimli bu üç programın rastlantısal olarak seçilerek her birinden 3 bölüm olmak üzere toplam 9 bölüme nitel ve nicel içerik analizi yapılmıştır ve kadının toplumsal cinsiyet rolü bağlamında temsili incelenmiştir. Araştırmada Mc Combs ve Shaw tarafında geliştirilen gündem belirleme modeli kullanılmıştır. Bunun sebebi ise gündem belirleme kuramında medyanın gündemi belirlediği genel kabulünden hareket ettiğimizde, kadın programları da kadınların gündemini seçtiği konu ve kategorilerle belirlemektedir. Araştırmanın sonucunda gündüz kuşağı kadın programlarının ülkedeki var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumun pekiştirildiğini incelenen televizyon programlarında özellikle Seda ve Uğur’la ve Müge Anlı’yla Tatlı Sert örneklerinde görülmektedir. İncelenen örnekler doğrultusunda yayınlanan tüm programların sorunlu olduğu söylenmemekle birlikte sorunlu söylemler olduğu saptanmıştır. Fakat Balçiçek İlter’le Olay Yeri programı cinsiyetçi söylemlere çok yer vermemekle birlikte cinsiyetçi yaklaşıma karşı olduğunu belirten söylemlerde bulunmuştur.
ISSN:2148-2942