Gök Türklerin Balbal Terimi Üzerine Bazı Notlar

Erken Ortaçağ’da, Türklerin gömü adetleri arasında iki farklı gelenek gelişti: İlki, dünyanın herhangi başka bir yerinde olduğu gibi, ölen birisinin kendi kültür ve geleneklerine göre toprak altındaki ebedi istirahatgâhına bırakılmasıdır. Diğeri ise, ölülerin ardından onları anabilmek için geliştiri...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Anıl Yılmaz
Format: Article
Language:English
Published: Izmir Katip Celebi University 2018-07-01
Series:Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/cihannuma/issue/38219/441630?publisher=ikc
Description
Summary:Erken Ortaçağ’da, Türklerin gömü adetleri arasında iki farklı gelenek gelişti: İlki, dünyanın herhangi başka bir yerinde olduğu gibi, ölen birisinin kendi kültür ve geleneklerine göre toprak altındaki ebedi istirahatgâhına bırakılmasıdır. Diğeri ise, ölülerin ardından onları anabilmek için geliştirilen kült (ritüel/hatıra) alanları. Arkeolojik ve tarihi kaynaklar göstermektedir ki, bu kült alanları politik gücü ellerinde tutan Beyler (ve aileleri) için yapılmaktaydı. Stepte bu tarzda yapılmış kült alanlarının iki farklı mimarisi vardır: Birinci tipe giren alanlar Kağan ve Kağan soylu kişiler için planlanırken, Boyların başındaki Beyler için planlanmış olanlar daha basit bir mimari içerirler. Blok taşlardan kare/dikdörtgen yapılmış bu kült alanlarının doğu kısmına, bir heykel ve yine doğuya doğru uzanan tek sıra taşlardan oluşan bir hat planlanmaktaydı. Balbal ismi verilen bu taşların ne anlama geldiği yönünde akademisyenler arasında bir görüş birliği var gibidir. Aralarında farklı düşünceler olsa da çoğu, yazılı kaynaklara dayanarak bu taşların ölen düşmanlar olduğu yönünde bir fikir ileri sürerler.Arkeolojik ve yazılı kaynaklar karşılaştırıldığında, kabaca yontularak ya da tamamen uzun formlu taşlardan seçilen bu stellerin, farklı bir anlam taşıdığı da iddia edilebilir. Makale, bu kaynaklar arasındaki farklılıkları inceleyerek, araştırmacıların pek de dikkate almadığı arkeolojik, tarihi ve sosyolojik kavramları karşılaştırarak balbal kavramı hakkında farklı bir görüş ileri sürmektedir.
ISSN:2149-0678
2148-8843