Summary: | Bu çalışma Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki klasik
medrese eğitim sistemini ve Türkiye cumhuriyetinin ilk yıllarına denk gelen
ulusal eğitim politikasını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Osmanlı Devleti’nde
uzun yıllar devlet kadrosunun yetiştirildiği medreseler, Kanuni Sultan Süleyman
döneminden sonra siyasi belirsizliklere bağlı olarak toplum ve siyaset
üzerindeki eski gücünü ve etkisini yitirmeye başladı. Süreç içinde Osmanlı’nın
modernleşme paradigmasına dâhil olması ve Batılı tarzda bir eğitim sisteminin
(mekteb) kurulması, medrese eğitiminin, yönetimin dışında kalmasına neden oldu.
II. Meşrutiyet dönemine gelindiğinde ise, gerek siyaset sahnesinde gerekse de
medrese içinde geliştirilen bir takım ıslahat programları ile bir yenilenme
sürecine giren medreseler, tekrar eski gücünü ve önemini elde etmeye çalıştı.
Ancak bu tarihsel süreç içinde dünya siyasetinde gelişen ulus devlet ve
milliyetçilik söylemleri, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim kurumunu
önemli oranda etkiledi. Buna bağlı
olarak cumhuriyetin eğitim felsefesi milli duygulara hitap eden ve ulus
devletin kurumsal olarak ihtiyaç duyduğu vatandaşın eğitilmesini hedef edinen
temel ilkeler ile şekillendi. Bu bağlamda bu çalışma Osmanlı Devleti’nin son
dönemlerinde, önce ihya daha sonra da konjonktürel nedenlerden dolayı
cumhuriyet döneminde ilga edilen medreseleri ve yeni eğitim sistemini
sosyo-politik bir zeminde tartışmaktadır.
|