Summary: | Bu durum analizinde, çocukların okuyabileceği bir haber metninin yalın anlamının yanı sıra çocukların algı boyutundaki öneminin, metindeki örtük mesajları anlayıp yorumlamalarında görsellerin işlevinin ve savaşın medyada yer alış biçiminin diyolojik açıdan ifade edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını İstanbul Bakırköy’deki bir ilkokulun 4. sınıfına devam eden altı çocuk oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri odak grup görüşme soruları ve doküman incelemeleriyle toplanmıştır. Haber metninden yazılı ve karikatürlerden ise görsel doküman olarak faydalanılmıştır. Elde edilen veriler eleştirel söylem analiziyle çözümlenmiştir. Haber metninin analizi ile elde edilen sonuçlar, çocuklara yönelik üslubu içerdiği ve Türkiye’nin yardımsever bir ülke olduğu vurgusu ile bitmiştir. Çocuk gerçekliğini önemseyen ve çocuğa göreliğe uygun anlayışta bir metin olduğu söylenebilir. Katılımcı çocuklardan elde edilen verilerin analizi sonucunda, savaşın sınırlı bir yaşamı gerektirdiği, konfordan uzak, yaşam hakkının yitirildiği, ırkçılık ve ayrımcılığı var ettiğini, savaştaki çocukların diğer çocuklarla eşit olamadığını ve birçok zorunluluk içinde oldukları, çocuk haklarının ihlal edildiği belirtilmiştir. Katılımcı çocuklar savaş olgusu içinde empati kurduklarında kendi yaşantılarından örnekler vererek iyi oluş hallerinin savaşın çocukların da hakkı olduğunu dile getirmiştir. Çocukların sözcük seçimlerinde birinci tekil ve çoğul şahıs tercih ederek kendilerini önceledikleri, savaşa karşıt olduklarını ifade edebilme adına savaşı anlatmak istediklerinde olumsuzluk hissi ve anlamı veren sözcük seçiminde bulundukları görülmektedir. Katılımcı çocukların vatanı olan Türkiye’yi savaş halindeki ülkelere yardım eden konumda gördükleri ifadelerinde yer almaktadır. Katılımcı çocukların söylemlerinde “hak, insan ve çocuk” gibi sözcük ve kavramların kullanımına bakıldığında tüm çocuklar için eşitlik talebinde oldukları vurgulanmaktadır. Haber metniyle ilişkilendirilen karikatürlere dair katılımcı çocukların söylemlerine savaş insanının kıyafetlerinin yıpranmışlığı, evsiz kalmaları ve bu sebeple ev hayalleri olduğu ve son olarak göç etmeleri biçiminde yansımıştır.
|