Summary: | Cumhuriyet Sonrası Dönemi değişen Türk Edebiyatı’nın en etkili isimlerinden biri olan Sait Faik Abasıyanık,
yazdığı yarı gerçek yarı hayal öykülerinde her zaman bir erdem ve güzel ahlak arayışında olmuştur. Ahlaki
açıdan didaktik olmayan ve çoğunlukla kesin bir son barındırmayan öykülerinde benimsediği ahlak anlayışı
açıkça görünmektedir. Bu çalışma, Sait Faik’in seçilmiş öykülerini zaman ve mekân bağlamında inceleyerek,
ortaya konulan ahlaki denklemleri çözümlemeyi amaçlamaktadır. Bu noktadan hareketle, Abasıyanık’ın rastgele
seçilmiş üç öyküsü, yazarın ahlak algısını kavramak açısından incelenmiştir. Bu öykülerinde, Sait Faik’in
kültürel, ticari ve toplumsal ahlak anlayışı ile bir hesaplaşma içerisine girdiği ve kurguladığı karakterler
çerçevesinde bireylere ve topluma dayatılan ahlak anlayışını eleştirdiği açıkça görülebilir. Bu çalışmanın amacı
da Sait Faik’in İhtiyar Delikanlı, Beyaz Altın, Öyle Bir Hikâye isimli üç öyküsünde eleştirilen kültürel, ticari ve
toplumsal ahlakın, zaman ve mekân bağlamında bir incelemesini sunmaktır. Çalışmada zaman ve mekânın,
özellikle de İstanbul’un, yazarın ahlak anlayışı ile olan ilişkisi irdelenirken zaman ve mekânın yazarın ahlak
anlayışına doğrudan etki ettiği savı üzerinden hareket edilecektir
|