Kur’an’da ‘İhtilaf’ Kavramı ve Türkçeye Çeviri Sorunu

Diller arası etkileşim ve kelime geçişleri her dilde olduğu gibi Arapça ile Türkçe arasında da olmuştur. Arapça ile Türkçe arasında ortak kullanıma sahip kelimelerden biri de “ihtilaf” kelimesidir. Ancak bu kelime ile ilgili iki dildeki lafız ortaklığının tamamen söz konusu olduğunu söylemek mümkün...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Zekeriya Pak, Fatih Ti̇yek
Format: Article
Language:English
Published: Cumhuriyet University 2018-12-01
Series:Cumhuriyet İlahiyat Dergisi
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/cuid/issue/37971/465347?publisher=cumhuriyet
Description
Summary:Diller arası etkileşim ve kelime geçişleri her dilde olduğu gibi Arapça ile Türkçe arasında da olmuştur. Arapça ile Türkçe arasında ortak kullanıma sahip kelimelerden biri de “ihtilaf” kelimesidir. Ancak bu kelime ile ilgili iki dildeki lafız ortaklığının tamamen söz konusu olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira bu kelime, Arapçada zıtlık, çelişki, çeşitlilik, iki kişi ya da grup arasındaki görüş ayrılığı, karşı tavır ve aykırı tavır anlamlarını ifade ederken bu anlamların tamamı Türkçeye geçmemiştir. Yani kelime, Türkçeye geçişte anlam daralmasına maruz kalmıştır. Hatta kelime, Türkçede neredeyse “iki kişi ya da grup arasındaki görüş ayrılığı” anlamına sabitlenmiştir. İhtilaf kelimesinin iki dil arasındaki anlam sahası ile ilgili bu farklılık, kelimenin her geçtiği âyette “ihtilaf etmek”, “ihtilafa düşmek” şeklinde anlaşılmamasını ve bu doğrultuda tercüme edilmemesini gerektirmektedir. Çünkü bazı âyetlerde bu durum, hatalı bir tercih olabilmektedir. Tefsirlerdeki yorum farklılıkları ve meallerdeki tercüme hataları bu ihtimalin en belirgin göstergesidir. Bu yüzden kelimenin anlaşılmasında ve tercümesinde daha hassas davranılmalı ve kelimenin bağlamına göre anlamının değişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Özetİnsanların ister sözlü olsun ister yazılı olsun muhataplarıyla paylaşımda bulunmada başvurduğu en önemli araç kelimeler ve kavramlardır. Çünkü sözde ve yazıda tercih edilen kelimenin ve kavramın anlamı verilmek istenen mesajın etki gücünün artmasına veya azalmasına doğrudan etki etmektedir. Bu bakımdan söylenen sözde ve kullanılan ifade de kelime ve kavramın seçimi önemlidir. Ancak bu önemine rağmen insan kelime seçiminde sınırsız bir tasarruf yetkisine sahip değildir. Zira insan hayatında her şeyi ayrı ayrı ifade edebilecek bir kelime hazinesi mevcut değildir. Yani kelimeler sınırlı, onlar aracılığıyla adlandırılan nesneler ise sınırsızdır. Bu durum, insanları bazı kelimeleri iki ya da daha fazla anlama gelecek şekilde kullanmaya sevk etmiştir. Bu kullanım da bazı kelimelerin birden çok anlama gelmesine ve çokanlamlılık olgusunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Çokanlamlılık birçok dilde olduğu gibi Arapçada da görülen bir olgudur. Allah’ın insanlığa mesajlarını içeren Kur’an’ın Arapça olması sebebiyle onda da iki ya da daha fazla anlama gelen kelimeler bulunmaktadır. Bu durum Kur’an’ı anlamaya yönelik girişimlerde gözetilmeli ve bu türden kelimeler ile ilgili anlam tespitinde bağlamı dikkate alınmalıdır. Doğru anlama ulaşma ve yanlış anlamadan kurtulma adına bu hassasiyet önemli bir seviyedir. Anlama ve yorumlama çabalarında bu seviyenin yakalanmaması ise anlama problemlerine yol açabilmektedir. Yani kelimenin doğru anlamının tespit edilememesi ya da çokanlamlı olduğunun göz ardı edilmesi bazı anlama problemlerini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu kapsama girip hakkında anlama problemi olan kelimelerden biri de “ihtilaf” kavramıdır. Farklı türevleriyle 45 âyette 51 defa kullanılan bu kavram, kullanıldığı her yerde aynı anlamı ifade etmemektedir. İçinde bulunduğu bağlama göre birden çok anlamda kullanılmaktadır. Allah’ın gücüne işaret eden değişim ve çeşitlilik, çelişki, iki grup arasındaki düşünce ve davranış ayrılığı ve bir kişi ya da grubun tek taraflı muhalif tavrı bu kavramın ifade ettiği anlamlardandır. Bunlardan değişim, çeşitlilik ve çelişki anlamları ile ilgili tefsirlerde çok ciddi bir farklılık bulunmamaktadır. Tefsirlerde görülen farklılıklar, daha çok aynı anlamın farklı şekilde ifade edilmesi şeklindedir. Kavramın anlamı ile ilgili tefsirlerdeki bu durum meallere de yansımış ve genel olarak doğru bir şekilde tercüme edilmiştir.  Bu da kavramın anlamının belirlenmesinde onun içinde bulunduğu bağlamın dikkate alındığını ve kavram ile ilgili çokanlamlılığın “değişim”, “çeşitlilik” ve “çelişki” anlamlarında önemli bir problem olmadığını göstermektedir.“İhtilaf ” kavramının Kur’an’da kullanıldığı en önemli anlamlardan biri de iki kişi ya da grup arasındaki düşünce ve davranış farklılığıdır. Bu anlamıyla kavram iki öznelidir ve bu iki öznenin birbirine karşı durumunu ifade etmektedir. Kavramın daha çok fiil olarak kullanımında gördüğümüz bu anlam, insanların kişisel özellikleri ve ideolojisi sebebiyle karşısında yer alanlara karşı tuttuğu farklı düşünce ve tavrın çatışma ve zıtlaşmaya varmasını ifade etmektedir.  Bu anlamıyla ihtilaf, taraflar arasındaki anlaşma zemini ve orta yolu bulma imkanı olmayan olumsuz bir durumu yansıtmaktadır. Kavramın bu anlamda kullanıldığı âyetlerde “بين” edatı, mümin-kafir mukayesesi gibi onun birden fazla özne arasındaki görüş ayrılığına işaret ettiğini gösterir unsurlar da bulunmaktadır. Kavram, Kur’an’daki bu anlamıyla Türkçeye de geçmiştir. İhtilaf, ihtilaf etmek, ihtilafa düşmek anlamlarıyla Türkçede de kullanılmaktadır. Bu yüzden bu anlamın Arapça ile Türkçe arasında ortak anlam olduğunu söylemek mümkündür. Bu yüzden de meallerde kavrama verilen “ihtilafa düşmek, görüş ayrılığına düşmek” gibi anlamlar, bu kapsamdaki âyetlerin anlamını yansıtmakta yeterli olmaktadır. Bu yüzden kavramın bu anlamıyla ilgili de genel olarak bir anlama ve tercüme etme probleminin olmadığını söylemek mümkündür.“İhtilaf” kavramı Kur’an’da yukarıda dikkat çekilen genel anlamının dışında “bir düşünceye ya da inanca muhalefet etmek ve karşı çıkmak” anlamında da kullanılmaktadır. “İhtelefe” ve “muhtelif” şeklindeki kullanımlarında karşılaştığımız bu anlam ile iki tarafın karşılıklı tavrı değil sadece bir tarafın diğerine karşı muhalif, aykırı ve karşı tutumu anlatılmaktadır. Bu haliyle kavram, "tek özneli" bir eylemi yansıtmaktadır. İki tarafın birbirine karşı çatışma durumunda olduğu gibi bu kullanımda da olumsuz ve istenmeyen bir durum söz konusudur. Çünkü kavramın bu anlamda kullanıldığı âyetlerde genellikle inkârcıların Allah’ın bildirdiği inanç, din, kitap ve peygamber hakkındaki muhalif düşünceleri ve davranışları anlatılmaktadır. Ancak kavramın bu anlamı Türkçeye geçmemiştir. Yani Türkçede kullanılan “ihtilaf” kelimesinde bu anlam bulunmamaktadır. Dolayısıyla kelimenin bu anlamı ile ilgili Türkçe ile Arapça arasında tam bir eşdeğerlilik bulunmamaktadır. Bu yüzden de bu anlamdaki kullanımlar için yapılan “ihtilaf etmek”, “ihtilafa düşmek” şeklindeki tercümeler kastedilen anlamı yansıtmakta yetersiz kalmaktadır. Çünkü yapılan bu tercümelerde kavramın Arapçadan Türkçeye geçişte uğradığı anlam daralması gözetilmemiştir. Bu da bu kavramın içinde bulunduğu âyetlerin yanlış anlaşılmasına sebep olmaktadır. “İhtilaf” kavramının bir kişinin ya da grubun karşı ve muhalif tavrını ifade eden âyetlerdeki tefsir farklılıkları diğer çokanlamlı kavramlarda olduğu gibi bu kavramda da dikkatli olunması gerektiğine işaret etmektedir. Bu türden çokanlamlı kavramlara her geçtiği âyette aynı anlamı vermek yerine içinde bulunduğu âyet bütünlüğü ve bağlam çerçevesinde doğru anlamı tespit etmek gerekmektedir. Aynı hassasiyet kavramın Türkçeye tercümesinde de gözetilmelidir. Zira anlamı daralarak Türkçeye geçen kavramı tercüme ederken iki dilde de ortak anlamda kabul edip o doğrultuda Türkçeye aktarmak âyette kastedilen anlamı yansıtmakta yetersiz kalmaktadır.
ISSN:2528-9861
2528-987X