Summary: | Çevre ile ilgili çalışmalar 20. yüzyılın başlarından
itibaren iktisat yazınında ilgi görmesine karşın İkinci Dünya Savaşı sonrasında
bu eğilim iyiden iyiye artmıştır. Çevrenin iktisadi bir değişken olarak kabul
edilmesi ile birlikte bu alandaki çalışmalar derinleştirilmiştir. Özellikle,
1990’lardan sonra küresel çevre kirliliğine ve çevrenin korunmasına yönelik
eğilimler ve kamusal politikalar artmaya başlamıştır. Ekonomik büyüme ve çevre
kirliliği arasında doğrusal bir bağlantı vardır. Literatürde, yapılan
araştırmalardan farklı sonuçlar çıkmasına rağmen bu iki değişken arasındaki
bağlantının güçlü olduğu görülmektedir. Ekonomik büyüme ile kirlilik arasında
çoğunlukla eş yönlü ilişki tespit edilirken bazı çalışmalarda ekonomik büyüme
ile kirlilik arasında ters yönlü bir ilişki de tespit edilmektedir. Ekonomik
büyüme ile çevre kirliliği arasındaki ilişkiye odaklanmış olan çok sayıda
çalışma mevcuttur ancak bu çalışma diğerlerinden biraz daha kapsamlıdır. Bu
çalışmada, dünya bankası verilerinden hareketle sınıflandırılmış olan 27 yüksek
gelir gurubundaki ülke, 24 orta gelir gurubundaki ülke ve 10 düşük gelir
gurubundaki ülkeden olan toplamda 61 ülkenin 1990-2013 yılları arasındaki (24
yıl, yıllık veriler) ele alınarak bir
panel veri analizi yapılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular literatürün
genel eğilimleri ile uyumludur. Üç farklı değişkenin birbiri ile etkileşimi söz
konusudur. Nüfus kişi başı refahın bir Granger nedenidir. Aynı zamanda nüfus
karbondioksit artışına neden olurken tersi durumun geçerli olmadığı
görülmektedir. Diğer yandan, kişi başı refah karbon emisyonunu artırırken bunun
tersi de geçerlidir. Gelir, nüfus ve kirlilik verileri, Uluslararası Enerji
Ajansı (IEA) yıllık ülke verileridir. Analiz sonucunda, nüfus, gelir düzeyi ve
CO2 emisyonu arasında güçlü bir ilişkinin varlığı test edilmiştir.
|